Fatma DENİZTAŞ


AKILLI TELEFON BAĞIMLILIĞI ( NOMOFOBİ)

Gelişen ve değişen teknoloji ile birlikte bireylerin davranışları, değer yargıları ve öncelikleri de değişmektedir.


Gelişen ve değişen teknoloji ile birlikte bireylerin davranışları, değer yargıları ve öncelikleri de değişmektedir. Teknoloji, bireyleri birbirlerine yaklaştırır gibi görünürken aslında bireylerin arasına fark edilmeyen duvarlar örebilmektedir. Birbirlerinin sorunlarını dinlerken dahi istemsizce elleri cep telefonlarına giden bireyler karşılarındaki kişiyi dinlermiş gibi görünürken aslında farklı şeylerle meşgul olabilmektedirler. Teknoloji bağımlılığı insanların dertlerini sıkıntılarını dinlemek onlara yardım etmek yerine bencil davranışlar geliştirmeyi ön plana çıkarmaktadır. Bireylerin diğer bireylerle aynı ortamda iletişim hâlindeyken dikkatlerini bireye değil de akıllı telefona vermesi, karşısındakini dinlemek yerine akıllı telefonla ilgilenmesi ve algılarını kişilerarası iletişimden kaçırması kopuk ve anlayışsız bir toplum olmamıza sebebiyet vermektedir. Kişilerarası ilişkilerde, çiftlerde, okul sıralarında, modern toplumun hemen hemen her yerinde bu davranış ortaya çıkıp insanlar arası ilişkileri zedelemektedir. Cep telefonu toplumumuza girdiğinden itibaren iletişim aracı olarak kullanılmaktadır. Fakat ilerleyen teknoloji, bilim, ve yeni modern çağın getirisi olan akıllı telefonlar hayatımıza girdikten sonra sadece iletişim aracı değil bir bağımlılık aracıda olmuştur. Bireyler akıllı telefonları üzerinden iş ile ilgili takipleri yapabilme, gelen e-postalarını kontrol edebilme, alışveriş yapabilme, mesajlaşma, görüntülü konuşma, oyun oynama, sosyal ağları takip etme, müzik dinleme ve film ya da dizi izleme imkânlarına sahiptirler. Akıllı telefonlar hem fonksiyonel olarak hem de duygusal olarak bireylerin ihtiyaçlarına hitap edebilmektedir. Akıllı telefonların bizlere sunduğu imkânları en mükemmel bir şekilde kullanmaya başlamışızdır. Artık insanlar dışarı çıkıp markete gidip ekmek almak yerine, telefonuna indirilen bir uygulama üzerinden ekmeği sanal ortamda sipariş edip evinde beklemektedir. Hayatımızın en basit, en küçük işlerini dahi telefon üzerinden yapmaktayız. Bizi bu duruma iten akıllı telefonlar ve ilerleyen teknoloji insan olarak yapımızı da ele geçirmiş durumdadır. Hiçbir şekilde hareket etmemize izin vermeyen sanal ortamlar ilk olarak sağlığımızı tehdit etmektedir. Akıllı telefonların aşırı kullanılması artık bireylerde bağımlılık durumuna neden olmuştur. Buda insanların ruhsal olarak, klinik olarak, toplumsal olarak sorunlar yaşamasına sebebiyet vermektedir. Psikolojik olarak insanlarda oluşan bir fobiye neden olan akıllı telefonlar, kişilerin akıllı telefondan mahrum kalacağı korkusunu oluşturmuş bu korkuya da nomofobi adı verilmiştir. Nomofobi, bağımlılık/müptelalık problemlerine yakın bir kavram olsa da bir fobi olarak ele alınmakta, yersiz korkular ve bu korkuların kişide yarattığı olumsuz zihinsel ve fiziksel durumlar ile ilişkilendirilmektedir. Nomofobik bireylerin karakteristik özelliklerinde; sürekli mesaj veya çağrı olup olmadığını kontrol etme, kapsama alanı dışı veya kullanımın kısıtlı olduğu yerlerde endişe ve gerginlik duyma, telefonu 24 saat açık bırakma, yatağa akıllı telefon ile girme gibi davranışlar gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra nomofobi ile ilişkilendirilen akıllı telefon bağımlılığında bazı fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar görülebilmektedir. Akıllı telefon bağımlılarında gözlemlenen durumlar; yalnızlık, depresyon, fiziksel ve sosyal aktivitelerde azalma, düşük öz saygı gibi olumsuz durumların gözlendiği bildirilmektedir. Telefon bağımlılığını azaltmak veya bunu kontrol altına almak için neler yapabiliriz?

  • Günlük internet kullanım saatlerini değiştirebiliriz.
  • Haftalık internet kullanımı çizelgeleri hazırlayabiliriz.
  • Destek grupları ya da aile terapisi, bireysel terapi gibi yöntemlere başvurabiliriz.
  • Yapmayı isteyip de fırsat bulamadığımız faaliyetleri bir deftere yazıp, internet veya telefon kullanmak için yoğun istek duyduğumuzda yazdıklarımızdan birini yapabiliriz.

Çocuklarımızı da bu bağımlılığın bir parçası olmasın diye bazı önlemler alabiliriz.

-Akıllı telefon/tablet vs. gibi aletleri çocukları teselli etmek, susturmak için asla kullanmamamız gerekmektedir.

-Yemek ve çay saatlerinde bilgisayar başındaki çocuğa servis yapmayıp, size katılmasını sağlamanız gerekmektedir.

-Çocuklarımızı arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirebiliriz,

 -Akran grupları içerisinde sosyalleşmesini sağlayabiliriz.

-Çocuklarımızın arkadaşlık ilişkilerini destekleyip, onları bir araya getirecek aktiviteler planlayabiliriz.

-Çocuğumuzun bilgisayar kullanımını kontrol edip ve sanal ortamdaki arkadaşlarını tanıyabiliriz.

-Bilgisayarlarımızda güvenli internet uygulamalarının olmasına özen gösterebiliriz.

-Uzun süreli bilgisayar kullanan çocuğunuzu engelleyemiyorsanız mutlaka uzman yardımı alabilirsiniz.

2 yaşından küçük çocukların internet, TV ya da bilgisayarla karşılaşması ve ailelerin bunları çocuklarının hayatında sürekli kullanması uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterlidir.