Spor Toto Süper Lig Lefter Küçükandonyanis sezonu 20.hafta maçları Cuma günü Fenerbahçe-Göztepe maçı ile başladı Fenerbahçe yeni
transferleri ile çıktığı maçta 2-0 kazandı. Golün biri yeni transfer Moses´ten geldi.
Cumartesi günü oynanan maçta Kasımpaşa ve Demir Grup Sivasspor oynuyor Sivasspor deplasmanda 3-1 kazanıyor. Sivasspor´da 5-6 taze kan futbolcu görüyoruz. Hakeza Kasımpaşa kan kaybetmiş görünse de 4-5 futbolcu gitmiş, yerine 5-6 futbolcu gelmiş, kayıp yok. Cumartesi gününün diğer maçında Trabzonspor, MKE Ankaragücü nü
zoraki 1-0 mağlup ediyor. Neden zorlanıyor Trabzonspor? Ankaragücü takımı da çok
zor şartlar içinde 5 yeni transferini bu maçta oynattığı için Trabzon tek golü zoraki
atabiliyor... Diyeceğim o ki; Süper ligde 18 takım puan mücadelesi verirken sadece 3 takım transfer yasağından dolayı elindekiler ile yetinmek zorunda kalıyor. Trabzonspor, Bursaspor ve biz... Yani İstikbal Mobilya Kayserisporumuz...
Trabzonspor transfer yapamasa bile stoktan haftalarca beslenebilir çünkü geçen yıldan
Milyon dolar verilen yedekte bekleyen çokça futbolcu var. Bursaspor alt yapısı Türkiye´nin
en iyilerinden biri olduğu için yeşil beyazlı timsahları bu genç ve yetenekli kardeşlerimiz
taşıyabilir, çünkü yılların birikimi ile oluşan bir Altyapı var.
Peki Kayserisporumuz ne yapar? Alt yapıda Hikmet hoca gelmeden önce A takım antrenmanlarını bile uzaktan izleyen genç kardeşlerimize sarılır. Denize düşenin yılana sarıldığı gibi... Başkaca çarede yoktur, Hikmet Karaman ve Teknik heyetin" tutun elimden" diyebileceği kimselerin dahi... Elinde de çare yoktur çünkü!
İşte bunu bilerek göreve gelen Hikmet Karaman ilk geldiği günden itibaren hiç ağlamadı,
ağlayana da meme vermedi. Bu formayı giyen herkesin özgüvenini kazanmasını, adam gibi
mücadele etmesini istedi..."imkânsız zaman alır, zor diye bir şey yoktur" mesajı verdi. Yöneticilerden de tek şey istedi." FUTBOLCULARA NE SÖZ VERDİYSENİZ YERİNE GETİRİN, GERİSİNİ BİZE BIRAKIN..." 10 Aralık 2018 de "Bu takım bu ligde kalacak, başka çare yok diyerek çıkılan yolda gecen 53-54 günde bütün olumsuzluklar bir kenara atıldı, dedikodu üreten değil çözüm üreten bir takım ortaya çıkarıldı. Ver kavurmayı gör savurmayı diyen ha bre transfer isteyen hocalara inat bugün Süper ligin en zor deplasmanında Malatya´dan alınan bir puana bile çokça sevinilmedi... Her maçta ya sakat, ya cezalı en az 2 futbolcumuz oluyor. Elinde çok az futbolcu varken bu eksiklerde
yaraya limon sıkıyor, can yanıyor! Amaa hiç çaresiz kalınmıyor. "Allah´ın izni ile de bu hafta kendi sahamızda Fenerbahçeyi yeneceğiz" diyerek yola devam ediliyor. Malatya´dan puan alamayız diyenler bile bu hafta Kanaryadan 3 puan alınabileceğine inanmaya başlıyor. Öyle ya inanmak başarmanın yarısı değil mi? "Biz niye Fenerbahçe´den korkacağız, onlar bizden korksun " cümlesi dillerde dolanıyor. Önümüzdeki Fenerbahçe
Maçı ve sonrasındaki Göztepe maçından 4 puan alırsak 12 sırada yer alırız inşallah. Sezon sonuna kadar 14 maçımız var. Gecen sezon ki küme düşme hattına baktığımız zaman 36 puan alan takımın ligde kaldığını görüyoruz. Hadi bu sene bunun 38-40 olabileceğini düşünelim. Önümüzdeki 14 maçtan en az 18 puan ve üstü almalıyız ki korkulu rüya görmeyelim. Buda demek ki her iki maçtan en az 3 puan alma mecburiyetimiz var. Sonuç ne olursa olsun mecbur kaldığımız yolda başımız dik yürüme zorunluluğumuz var. Dosta düşmana inat bazen de koşar adım hedefe gitme mecburiyetimiz var...
