Bu konuda birşeyler yazabilmek, haberlerde gördüklerimi,sosyal medyada okuduklarımı yazabilmek bana o kadar zor ve utanç verici geliyor ki.
Toplu bir AHLAK EROZYONU yaşıyoruz.Elle tutulur hiçbir şeyimiz kalmamış gibi hissediyorum.
Kadına şiddetin toplumsal açıdan insanlığımıza,toplum yapımımıza ,ahlak kavramına oldukça zarar verdiğini düşünüyorum.
Düşüncelerimi yazmaya başlamadan önce yaptığım araştırma istatistiklerini görünce idrak etmekte zorlandım.
Sizlerle de bu utanç tablosunu paylaşmak isterim.
Birleşmiş Milletler’e göre, kadınların yüzde 35’i ömründe en az 1 kez şiddete maruz kalmış. 15-49 yaş aralığındaki her 5 kadın ve kız çocuğundan biri yakınları tarafından fiziksel ve cinsel şiddet görüyor. 200 milyon kadın ve kız çocuğu “sünnet” gibi uygulamalarla sakat bırakılıyor. Kısacası, en gelişmişinden en yoksuluna tüm dünyada, toplumun yarısı şiddet içinde yaşamaya devam ediyor.
2020 Ocak ayı itibariyle toplam 320 kadın cinayeti ..
Temmuz ayında 30 günde 27 kadın cinayeti.
BİRKAÇ TANESİNDEN BAHSEDEYİM SİZLERE.
Hepimizin akıllarına kazınan PINAR GÜLTEKİN cinayeti insan demeye dilimin varmadığı cani yumrukluyor,boğuyor ,öldürüyor,varile koyuyor,yakıyor,üzerine beton döküyor.Bu nasıl bir akıl, nasıl bir vicdan diye günlerce sorguladık.
Henüz dün okuduğum hatta videosunun sosyal medyada gezdiği bir haber daha Bingöl Karlıova ‘da 3 çocuğunun gözleri önünde görme engelli karısını bayıltana kadar döven adam..
15 yıldır evli olan çift ayrılıyor ve adam barışmak istediğini söyleyip sözde konuşmak için eşini alıyor ve bu kadın başından vurularak öldürülüyor 2 çocuk daha annesiz kalıyor.
Sayfalarca haber yazabilirim aklımızın almayacağı.
Pınar,Özgecan,Bahar,Sultan ve daha binlerce isim.
Boğazı kesilerek ölen Sultan’ın kızının ‘’ANNE LÜTFEN ÖLME ‘’ kadınınsa ‘’BEN ÖLMEK İSTEMİYORUM’’ feryatlarını duyduk hep birlikte.
Biz bu haberleri duyuyoruz hemen herkes sosyal medyaya koşuyor bir ayaklanıyoruz 2 3 gün peki ya sonra ?
Soru şu : Kadın cinayetleri ve kadına şiddet nasıl önlenecek?
Kadınları koruyan yeni yasalarla mı ? Yoksa eğitimle mi?
Yasalar tabi ki olmalı yapılmalı.Hatta bu konuda çok ciddi yaptırımlar uygulanmalı.İyi hal indirimi olmamalı,idam getirilmeli.
Ama bu durumun temel taşı E-Ğİ-TİM.
Kimse bunu inkar edemez,etmemeli,es geçmemeli.
Anneler,babalar oğullarına bunları öğretmeli.Baba anneyi el üstünde tutmalı ki küçük yaştan itibaren çocuk ‘’KADIN’’ ın kıymetli bir varlık olduğunu anlayabilsin.Çocuk ne görürse onu alır,onu yapar.
Tüm toplumsal ve kültürel değerlerimizi kaybettik. İtiraf edelim ki sağlıklı ilişkiler kuramıyoruz, düzgün evlilikler yapamıyoruz, sağlıklı, mutlu çocuklar yetiştiremiyoruz.
Okumuşu,bilgilisi,bilgisizi,sanatçısı,siyasetçisi yok bu işin hepsini gördük.
Atalarımızın “Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin” düşüncesine inancı,bu çizgide ilerleyen,bu durumu kanıksayan herkesin aklından,vicdanından insanlığından şüphe ediyorum.
HER 3 KADINDAN 1’İ EŞİNDEN YA DA SEVGİLİSİNDEN ŞİDDET GÖRÜYOR.
Üstelik bu şiddet sadece fiziksel değil aynı zamanda psikolojik,ekonomik,sosyal,sözel şiddet olarakta karşımıza çıkabiliyor.
Çözüm bulunmalı.
Başta da söylediğim gibi toplum olarak büyük bir ahlaki çöküş yaşadığımız,yönümüzü,duruşumuzu her geçen gün daha fazla kaybettiğimiz bir dönemden geçiyoruz.
Bu duruma neden olan unsurlardan biri de eğitimsizliğin yanı sıra medya da karşımıza çıkan şiddet içerikli,kadını aşağılayan ve aynı zamanda ikinci planda tutan dizi ve film yapımlarıdır. Bu yapımlar sebebiyle de kadına yapılan fiziksel ve diğer şiddet türleride normalleşmektedir.
Bu yüzden kadına şiddeti sadece bir kesimin meselesi gibi değil toplum meselesi gibi bakabilirsek, bu meseleyi içselleştirirsek,kadına bir obje gibi bakmayıp var olduğunu,onun bir anne,abla,evlat,eş olduğunu en önemlisi kadın olduğunu unutmazsak hem dünyada hem de ülkemizde birçok şeyi değiştirip hayatı daha yaşanılır bir hale getirebiliriz
“Allah sizden; kadınlara karşı iyi ve hayırlı olmanızı ister; çünkü onlar, sizin analarınız, kızlarınız veya teyzelerinizdir."
Kadınların yaşam haklarının olduğu,emeklerinin göz ardı edilmediği, gelecekleri ve hayalleri için yaşam mücadelesi vermek zorunda olmadıkları,fiziksel, psikolojik sömürüye maruz kalmadıkları bir toplum için bu şiddete ‘’DUR’’ diyelim.
SUSMAYALIM,SUSTURMAYALIM
