Kayserispor alışmak zorunda… Sezon bitene kadar karşısına çıkacak dozajı yüksek sertliğe karşı, kora kor mücadele etmeyi kafasına koymalı bu takım.
Geçen hafta, Denizli önünde tekme-tokata karşı mücadele eden sarı-kırmızılılar, bu kez Giresun deplasmanında aynı uygulama ile karşı karşıya kaldı. Rakipler, artık biliyor ki, kaliteli ayaklara karşı yapılacak en iyi sindirme politikası olabildiğince ve alabildiğince “vur, kır, parçala” tavırları. Lig’de henüz galibiyeti olmayan Çotanaklar da, bu maçtan nasıl puan çıkarabileceğinin hesaplarını yapmış; çok koşarak, mücadele ederek… Öyle de yaptılar…
Kayserispor karşılaşmaya biraz rolantide başlayınca, Yeşil-Beyazlılar, her geçen dakika cesaret buldu. İlk yarıda Kayserispor ikisi Ömer Bayram, biri de Bobo ile pozisyonlar bulsa da, meşin yuvarlağı üç kale direğinden içeri gönderemedi. Bu arada devre biterken de rakip takım öne geçme fırsatını ıskalayınca devreye golsüz eşitlik imza atmış oldu…
Herkesin beklentisi, ikinci yarı ile birlikte Kayserispor’un vitesi yükseltmesi idi. Nitekim öyle de oldu. Fakat rakip önce Kayserispor’u oynatmama üzerine kurduğu planı tıkır tıkır işletti. Giresun’u küçümsemek gibi bir durum değil ama Karadeniz temsilcisi haddini bilerek maksimum performansı sahaya yansıttı. Geçen sezon yükseldiği PTT 1. Lig’de kalıcı olmanın hesaplarını yapan ve bugüne kadar üç puanı bir arada bulamayan Çotanaklar’ın hedef olarak Kayserispor’u gördükleri net bir biçimde ortaya çıktı.
Şunu söylemek lazım; dün akşam Giresun’un ortaya koyduğu kaybetmeme tavrını bir kenara yazmak lazım. Eğer Kayserispor, işi kolaylamak istiyorsa, ne pahasına olursa olsun, golü mümkün olabildiğince ilk yarıda bulmak zorunda. Aksi halde iş sıkıntıya sarıyor. Tıpkı dün olduğu gibi. Bu nedenle ciddiyeti elden bırakmadan yola devam etmek olmazsa olmaz şart.
Bakın, dünkü beraberliğe karşın, Kayserispor Lig’de ikinci sıraya yerleşti.
Giresun maçı kulaklarda küpe olarak kalmalı ve milli ara nedeniyle verilen arada Kayserispor daha çok çalışmalı, hesabını-kitabını da iyi yapmalı…
