37.haftayı Beşiktaş’a yenilerek bitirdiğimizde moraller bozulmuş halde Hamza hocayı da çaresizlik içinde yolcu etmiştik. Olmuyor bu iş diyerek Hamzaoğlu’nu da pes ettirmiştik. Umutların tükenmeye başladı yerde Denizli’nin eski hocası Yalçın Koşukavak ile sezonu 5 maçlığına biraz umutsuz, biraz kaygılı tamamlamayı da göz önüne almıştık.
Hadi son bir çırpınış ile dirilip ayağa kalkalım dediğimiz maçta bizim gibi acilen puan isteyen Denizlispor'dan mutlaka 3 puan almalıydık. Denizli yense bile can suyu olamayacaktı kendine amaKayserispor’u ateşe atıp birlikte yanacaktı iki takımda. Bunu bilen Ali Tandoğan 3 puan için sahaya çıkınca ve 56.dakika sahada 10 kişi mücadele etmek zorunda kalınca bir dakikadan sonra yelkenleri suya indirdi bizden bu kadar dedi Denizli’nin horozları...
Sabaha ötemeyeceğimiz belli oldu bari sen öt Kayseri dedi sarı kırmızılı ekibimize. Der demezde goller yağmur gibi geldi. Bir anda skor tabelasında 5-1’lik Kayserispor galibiyetini görünce rüyada zannettik kendimizi. Öyle ya bundan önce 35 maçta 27 gol at, sadece bu maçta 5-1 öne geç... Koltuğa yaslanıp sezonun en rahat maçını izleyeceğim derken birde ne görelim sahada ciddiyet elden bırakıldı 8 dakika içinde durum 5-3 oldu. 90+5’te Melih ile maçı 6-3 galip bitirdik.
Hiç kimse skora aldanmasın, deve kuşu gibi kafasını kuma saklamasın. Hocadan başka kimselerde hava atıpgalip geldik nutukları atmasın. Ne geldiyse başımıza daha önce aldığımız iki galibiyetten sonra ligde kalmış havalarına girmemizden ve Tv’ler önünde demeç yarışına girmemizden geldi. Sivassapor’un hocası Rıza Çalımbay bile şu anda çok rahat olmasına rağmen hiç bir konuşmasında iyiyiz demedi. "Daha çok var. Çok çalışmalıyız diyerek rehavete, şımarmaya meydan vermedi. Şimdi aynı durumu Yalçın hocadan bekliyoruz. Bu Kayserispor’un ligde kalması için en az 45 puan alması lazım. Kalan süre topu topu 20 gün... Bu kadar kısa süre içinde oynayacağımız 4 maçtan ikisini almak zorundayız. Malatya deplasmanından ve kendi sahamızdaki Fenerbahçe maçından en az 1’er puana almakla birlikte asıl rakimiz olan Başakşehir’den ve ligde hiç bir iddiası kalmamış yeni sezon planlaması yapan Gaziantep’ten mutlaka 3 puan almalıyız. İşte Denizli’den alınan 3 puan buraya köprü olmalı. Bu köprü öyle yük çekmeliki umut taşımalı, özlem gibi ağır bir yük taşımalı. Değil 5-1 ... 10-0 bile önde olsan ölüm kalım maçlarında aynı ciddiyetle devam edilmeli. Hiç bir yönetici bu saatten sonra kahraman pozlarına girmemeli. Samimiyetle ve ciddiyetle en az 8 puan hedeflenip mutlaka alınmalı. Sözün özü gemi iyi yürüttüğümüze bakmadan kıyıya yanıştığımıza bakmalı...
İşte o zaman bütün stresler, bütün dertler unutulur, kol kırılır yen içinde kalır... Geleceğeumutla bakılır. O zaman hadi hep beraber umutla, heyecanla yelkenler fora...
