Ligin en genç takımlarından biri ile oynuyorsunuz. Bu maça kadar 18 maç oynayan Bursaspor 10 beraberlik ile Kayserispor dan da en az 1 puan almayı kafasına koyarak maça başladığını vitesi bir ileri bir geri yaparak gösterdi. Timsahlar bugüne kadar en az atan 6 takımdan, en az gol yiyen 2 takımdan biriydi. Buda maç öncesi bu maçın berabere bitme ihtimalini kuvvetle gösteriyordu. İlk yarının ilk 20 dakikası içinde 2 net gol pozisyonunu kaçıran
İstikbal Mobilya Kayserispor olunca Bursaspor "aman Haa "deyip aklını başına alıyordu. Akıl başa gelince vakit kaybetmeden sahneye Yusuf Erdoğan çıkıyor 30 dakikada timsahları 1-0 öne geçiriyordu. Bu gol ile sarı kırmızılı ekibimiz için zor dakikalar başladı diye düşünürken
46 Dakikaya fırtına gibi giriyor ve Bursasporun nefes almasına fırsat vermeden 48 dakikada Sapunaru´nun ayağından 1-1 i yakalıyordu takımımız.
Şimdi tamam denge sağlandı, sıra 2. Golde diye düşündüğümüz dakikalarda Mensah´ın kırmızı kart görmesi ile Hikmet Karaman için taktik savaşı başlıyor, HİKMET hoca kel başını bir o duvara bir bu duvara vuruyordu! O anda da hemen sahada varlığı ile yokluğu belli olmayan Artem Kravest´i oyundan alarak orta sahaya dinamizm gelmesi ve defansa yardım etmesi için Oleksandr Kucher´i oyuna dahil ediyordu. Bence de son derece olumlu
bir değişiklik olmuş ve sayısal üstünlüğü elinde tutmasına, pozisyonda bulmasına rağmen rağmen çok önemli gol pozisyonuna konuk ekip girememişti. Kısaca 11 kişi oynamanın avantajını değerlendiremeyince Bursaspor "İstemem yan cebime koy" diyerek 1 puanla Kayseri´den ayrıldı.
Kırmızı karta gelince Mensah bu kartın ağır olduğunu hakeme ifade etse de var görüntüsü çıkan sarının iptal edilmesini kart renginin kırmızı olması gerektiğini açıkça gösteriyordu. Evet kırmızı kart % 100 doğru bir karardı. Yanlışı düzelten var
hakemlerine de kocaman bir alkış geliyordu. Mensah kardeşimiz sahada mücadele ederken maçın henüz bitimine 35-40 dakika kala kırmızı kartın takımın direncini ne kadar düşürdüğünü anlar daha sonraki haftalarda böyle bir hatayı yapmaz inşallah. Arkadaşları
40 dakika onun boşluğunu doldurmak için beygirler gibi koşarken, Hikmet Karaman da saha kenarından her zamankinden daha fazla yırtınmak zorunda kaldı. 10 kişi ile 1 puanı koparan sarı kırmızılı ekibimiz 20.hafta maçında 02 şubatta deplasmanda
Evkur Yeni Malatya ile zor bir maç oynayacak. Malatya bu ligin zor gol yiyen en önemli takımı, disiplini 90 dakikada hiç bırakmadan mücadele ediyorlar.
KADİR HAS STADINDA GÖREVLİLER NE İŞ YAPAR ALLAH AŞKINA!
Stada giren taraftar için kocaman kapılar cezaevi kapısı gibi kapanmış küçücük kapılardan millet çile çektire içeri alınıyor. Sanki taraftara gelmeyin maça diye davetiye çıkartılıyor. Çileyi çekerek maça girdiniz yetmedi, 2. Giriş turnike kapısında ayakkabına kadar
Soyun deniyor. La havle deyip içeri girdiğine şükreden taraftar bari namazımı kılayım diye mescide yönleniyor ama burada da bir adet yanan lamba yok. Karanlıkta namazını eda edip, çıkınca wc ye giriyor küçük tuvaletini yapacağı hiç bir pisuarda 1 damla
su akmıyor, temizliğini tam yapmadan pantolonu giyiyor çıkıyor! Şaka gibi değil mi?
Burası Kadir Has stadı kuzey kale arkası üst tribün... Maç bitip dışarı çıkan vatandaş dış kapı merdivenlerden düşmemek için dua ederek iniyor.
Merdivenler kar pisti gibi. Merak ediyorum stad görevlileri ne iş yapıyor allah aşkına. Gitsinler ve görsünler İstanbul´daki 4 stadın halini, nasıl işletmecilik yapıldığını,ne kadar temiz ve düzenli olduğunu?
