Karşılaşma başladığı andan itibaren, rakibini kâğıt helva kıvamına getiren ve silindir gibi üzerinden geçen Kayserispor, ilk çeyrek henüz geçilmişken, golü buldu ve deyim yerindeyse renktaşını sahadan sildi. M´biala´nın muhteşem kafa golü sonrası maç ev sahibi adına 2-0, 3-0´a rahat rahat gelebilirdi ama Deniz Türüç ve Biseswar´ın kaçırdığı goller, Galatasaray´ın şans hanesine yazıldı gitti ilk yarı boyunca?
Kayserispor´un bu denli etkin oynadığı ve sahanın her bölümünü etkili kullandığı dakikalar içinde farka ulaşamamasını neyle izah etsek yeterli olmaz. Bu denli efektif ve elinde avucunda ne varsa oynayan ev sahibi, 45 dakikalık periyot içinde tek golde kaldıysa bunda kaleci Muslera´nın da önemli kurtarışları olduğunun altını çizelim?
Mustafa Denizli yönetiminde şampiyonluk kovalayan Galatasaray´ın sahadan silindiği dakikaların ardından ikinci yarıya da Kayserispor iyi başladı. Ancak Denizli´nin Sinan Gümüş ve Bilal Kısa´yı 3 dakika içinde art arda sahaya sürmesiyle 60´dan itibaren konuk ekip daha çok Kayserispor kalesinde görüldü. Nitekim genç golcü Sinan Gümüş´ün biraz şansı, biraz da kaleci Abdülaziz´in yanlış yerde bulunmasıyla skora eşitliğin gelmesi, Galatasaray´ı canlandırır gibi olsa da Tolunay Kafkas´ın öğrencileri müthiş kontralarla rakip kaleyi resmen oydu? Kaçırılan yüzde yüzlük net gol pozisyonları ise akıllara zarardı.
Şöyle diyelim: 89. Dakikada oyuna giren Sinan Bakış bile iki yüzde yüz gollük pozisyondan yararlanamadıysa, gerisini siz tahayyül edebilirsiniz?
Kayserispor adına, sahaya sürülen 11 doğru? Oyuncu değişiklikleri de öyle; biri hariç. Tolunay Kafkas Hoca, günün en başarılı isimleri arasında yer alan ve Kayserispor´u hücuma taşıyan en önemli isim Diego Biseswar´ı çıkararak, neye hizmet etti, hangi düşünceyi hayata geçirmeyi hedefledi kimse anlayamadı. Eğer 1-1 bana yetiyor diye düşündüyse, lafım yok..! Lakin, rakip saçma sapan ve maaile Kayserispor kalesine gelirken, Biseswar´ın kenara gelmesi ve Cem Can gibi defansif özellikli bir oyuncunun orta alana montesi, bana biraz garip geldi doğrusu?
Eleştiri bir tarafa, maçı sonuna kadar hak eden taraf Kayserispor´du?
Ha bir de hakem Barış Şimşek vardı? Bu kadar açık, net ve berrak biçimde Kayserispor´u kıyma, kuşbaşı kıvamında doğraması gecenin en irrite durumuydu? Hele 90 + 4´teMuslera´nın ceza alanı dışında topu elle kestiği pozisyon vardı ki, Şimşek gözünün önünde cereyan eden o anlarda, ?Görmedim,? ayaklarına yatması utancın tavan yaptığı andı. Bu kadar eyyamcılığa yazıklar olsun demekten başka bir şey bulamıyorum.
Lig´in ilk yarısının son haftasında 1-1´lik skorla 1 puan iyi mi diye sorarsanız, cevabım asla ve kata olur. Kazanması gereken taraf Kayserispor´du ama olmadı?
