Metin SÖNMEZ


HÖDÜK ZİHNİYET?

Kâğıt üzerinde kolay, sahada zor maçtı.


 

                                                                                                                                    

 

   Milli araya giderken, Bursaspor´u mağlup ederek moral bulan Kayserispor, her yönden avantajlı olduğu Karabük önünde deyim yerindeyse el frenini çekti. Tabii bunun sebepleri vardı. Aslında sarı-kırmızılı forma adına maçın ilk çeyreğinde kazanma adına bir tavır görür gibi oldu. Sonrasında roller değişti. Baskın taraf, etkin taraf ev sahibi oldu. Oysa milli araya büyük yarayla giren, teknik direktörünü değiştiren ve daha önemlisi sayısal yeterlilik adına Lig´in sıkıntılı ekipleri arasında yer alan Karabükspor, bu sorunlarını sahaya yansıttı yansıtmasına da, Kayserispor kakara-makara modundaydı.

  İlk 45 dakika içinde git-gellerin yaşandığı süreçte, işin doğrusunu söylemek gerekirse rakip adına en büyük koz olan Mustaqha Yatabare´nin sakatlanıp, çıkmak zorunda kalması, Kayserispor´un ekmeğine yağ sürdü ama gerekli tavır, tepki gelmedi ve soyunma odasına eşitlikle gidildi. Dönüşte ev sahibi de kazanmayı istediğini gösterdi, sarı-kırmızılı takım da. Maç ortada giderken, Karübük´ün sol beki Paul Papp, ikinci sarıdan ihraç olunca, herkes, ?İşte şimdi işlem tamam? diye düşündü. Öyle ya, sayısal üstünlük, moral-motivasyon, puan sıralamasındaki yeri adına Kayserispor rakibini ?Ham? yapmalıydı ama olmadı, gitti.

  Oyuncuların maçı kafalarında kazandık sanmaları? Teknik Direktör Sumidica´nın yanlış hamleleri? Derken adamlar geldi, golü attı, üstüne de yattı. Sumidica´nın yanlış hamleleri deyince, biz buradan yazalım, kendisine Rumence olarak tercüme etsinler de ne yaptığının farkına varsın.

  Sezona başlangıç yaptığı Galatasaray maçında elinde malzemeyle 3-5-2 oynamaya yeltenen ve bedel ödeyen, sonrasında yaptığımız onca uyarının ardından Göztepe maçında hatasından dönen Rumen hoca, Karabük karşısında yine ciddi bir duygu durum bozukluğu yaşadı. Güzel kardeşim, azizim? Rakip bir kişi eksilince sen ne yaptın, 3 merkez santrforla oynama gafletini gösterdin. Hadi herkesin anlayacağı dilde yazalım; hücumun merkezine üç santrfor koydun, tamam? İyi hoşta, hücumun merkezine topu taşıyacak oyuncuları unuttun. Topu rakip ceza alanına ben mi taşıyacağım? Demek ki neymiş, üç merkez hücumcu ile oynanınca maç kazanılmazmış, topu oraya kadar götürecek isimlere gerek varmış?

  Unutmadan? Bir de şu Rumen´in maç sonrası beyanatı var?

  ?Kayserispor  zaten büyük kulüp değil? diyor. Bu kişinin okuma yazması varsa, ve bahis oynamaktan artan zamanı kalıyorsa, kulübün şanlı tarihini ciddi biçimde okumasını salık verelim de nurlansın, bilgi sahibi olsun.

  Ha, illa da bilmek isterse, Kayserispor kendisinden fersah fersah büyük bir kulüp; umarım hödük zihniyete anlatırlar bunu!

  Neyse? Biz Karabük maçını yol kazası olarak kabul edelim.

  Umarım, Konya yolu sorunsuz sıkıntısız aşılır.