Metin SÖNMEZ


EVELEME-GEVELEME!

Siyaset yapmak? Siyasetçi olmak, hep evelemek-gevelemek midir?


 

 

  Net duruş sergilemek bu kadar mı zor?

  Siyaha siyah, beyaza beyaz demek yerine, bin bir dereden su getirmeye çalışmanın dayanılmaz hafifliği ile çevir kazı yanmasın yolunda ilerlemenin getirisi ne?

  İdare-i maslahat etmekte bir yere kadar?

  Madem 15 temmuz alçaklığı milat, o halde herkes bi-tamam bildiğini dökülsün? Dökülsün ki, vatan toprakları salaha ersin. Bu çağrının yankılanması gereken yer, siyasi platformdur.

  Hangi parti olursa olsun?

  Hangi kademede bulursa bulunsun?

  FETÖ/PDY´ye dair tüm gerçekleri devlet makamlarına tafsilatıyla anlatmaktan başka çıkar yol yok?

  Bakın, ?Ben bu yapıya bir metre arsa bile vermedim? deyip kenara çekilirseniz, hiç inandırıcılığınız olmaz, kimseler de yemez?

  Bakanı, belediye başkanı? Dahası en üstten başlayıp en alt kademeye kadar? Dahası, bir biçimde bu yapıyla ?ense tokat? kıvamına gelmiş, işe almış, yardımcı olmuş, isteklerine ?evet? demiş kim varsa? Bilfiil bu hain yapının içinde olmanıza gelerek yok? Kim, kimlerle temas ettiyse ve ne verdiyse samimi biçimde ifşa etmeli?

  Sizi bilmem ama bunun adına bizim oralarda vatan borcu denir?

  Bu cesareti ve feraseti siyasilerden tüm Kayseri bekliyor?

  Zira bu hain yapı Kayseri´de eğer gerçek manada çözülürse, tüm Türkiye çözülür.

  Devletin ilan ettiği tarih 1 ocak 2014. defalarca anlattık, yazdık, çizdik.

  Bunu artık sağır sultan bile duydu.

  Ve, 17/25 aralık 2013 öncesi hepiniz oradaydınız?

  Evet, evet, Kayseri´nin kahir ekseriyeti, canım-cicim günlerinde FETÖ ile kol kola yürüyordu.

  Bizim sözümüz de o gün birlikte yol alanlara, himmet verenlere, bunların başını okşayanlara.

  Anladık, hata yaptınız, kandırıldınız?

  Tamam da, bırakın darbe girişimini apaçık olarak vatanı satmaya yeltenen dış güçlere, üst akıla tutsak olan bu zihniyetin tamamen derdest edilmesini sağlamak amacıyla bir katre olsun bilgi vermekten niçin bu kadar çekinirsiniz?

  Mesele, meydanlarda bayrak sallamak değil.

  Mesele, o bayrak sevgisini beynine ve kalbine nakış nakış işlemek.

  Mesele,  millî bilinç ve o şuura sahip olmak.

  Sen hâlâ bunu anlamadın mı?

  Bu yazıya başlarken evelemenin-gevelevenin dayanılmaz hafifliğini anlattık değil mi?

  Onun üzerinden yürüyelim.

  Makus geceyi yaşadıktan bir hafta on gün geçmişti ki, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, gazete ve tvlerin genel yayın yönetmenleri ile buluştu, soruları cevapladı. Ben diye başlamak imsem ama sordum: ?Siz belediyede FETÖ temizliği yaptınız mı, ya da yapacak mısınız??

  Kayıtlar orada duruyor.

  Cevap verdi: Biz makama oturduğumuz o temizliği yaptık?

  Sonra? Sonrasında bir baktık ki, Büyükşehir ve civarından 50 isime görevden el çektirildi?

  Madem temizliği yaptıysanız, bu 50 FETÖ ilişkili personel nereden çıktı?

  Daha da önemlisi niçin bu durumu kamuoyuna açıklamadınız. İğne-iplik olsa bile yayımladığınız bültenle bu durumu niçin kamuoyu ile paylaşma gereği duymadınız?

  Samimiyet derken kastım budur işte?

  Aynı şeyler diğer belediyeler için de geçerli?

  Sizler ne FETÖ temizliği adına ne yaptınız arkadaş?

  Orta yerde duran bu hainlik adına attığınız-sıktığınız nutuklara eyvallah da, icraatınız ne icraatınız?

  Uzatmanın manası yok.

  Bu mücadelede sizlerden tek beklentimiz var onun adı da samimiyet tamam mı?