ZANAATTAN SANATA

6.02.2017 09:50:33

Teknolojik gelişmeler ile insanların zamanla zevk ve tercihlerinde olan değişiklikler bakırdan yapılmış ev eşyalarına olan ihtiyacı ortadan kaldırdı.

Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden birisi olan bakırcılığı yaşatmaya çalışan ustalara rastlamak artık mümkün olmuyor. Kayseri´de 5-6 kişi arasından bu işe gönlünü vermiş Ömer Tüfekçi usta Bakırcılar Çarşısının en eski esnaflarından ve bakıra kendi hayal gücünü kullanarak motifler yapıyor.
Asıl mesleği kuyumculuk olan Ömer Usta, 1967´li yıllarda bakırcılık yapmaya başladığını dile getirerek; ??Bakırcılığa geldiğim yıllarda memleketin en gözle mesleklerinden birisi bakırcılıktı. O zamanlar 450 tane kayıtlı bakırcımız vardı. Şimdi bakırcılıkta kalan 5-6 kişiyiz. Bunların kimisi bakırcı kimisi kalaycı oluyor. O zamanlar mesela bir kızımız gelin olacak olsa ilk bakırcıya gelinir mutfak eşyası alınırdı. Güğüm, sini, yemek pişirmek için tencere, leğen, aşırma gibi ne lazımsa mutfak eşyası alırlardı. Benim bu dediğim 1970´li yıllarında. Daha sonra 80´li yılarda da bakırcılık iyi gidiyordu. 85-90 yılları arasında bakıra rekabet arttı. Plastik, alüminyum, melamin özellikle cam malzemeden üretilen eşyalar çıktı. Bunlar çıktı çıkalı bakır cazibesini kaybetti´´ dedi.
Bakırcılık mesleğine başladığında Kayseri´de bakır işlemesi olmadığını belirten Ömer Usta, kuyumculuktan gelen alt yapısı ile bu işe el atarak bakırı işlemeye başladığını ve ustası olmadan kendi hayal gücünü kullanarak yaptığını söylüyor. Tozlu raflarda değeri kalmamış bakır ev eşyalarını temizleyip yüzünü değişik motifler ile süslüyor.
Günümüzde bakırın mutfakta değeri kalmayıp süs eşyası olarak kullanıldığını ve artık antikaya dönüştüğünü söyleyen Ömer Usta; ??bizim her yaptığımız iş eninde sonunda antika olacak çünkü el emeği göz nuru? Ben bugün bu dükkânda oturuyorsam sanatımın sayesinde oturuyorum. Biz bu bayrağı ne kadar taşıyabilirsek ömrümüz yettiğince dalgalandırmaya ve yaşatmaya devam edeceğiz´´ şeklinde konuştu.
Ömer Usta, bir müşterisinin malı teslim almaya gelince onun gülümsemesi ile teselli bulduklarını ve en büyük mutluluğu başkaları tarafından takdir edilmek olduğunu da sözlerine ekliyor. (FOTO-HABER: Türkân Coşkun)



Anahtar Kelimeler: ZANAATTAN SANATA