YIKMAYA GELİYORUZ!

 

 

İşçi Partisi Vatan Partisi olarak değişti. Buna neden ihtiyaç duydunuz?

 

Partimiz yüz değiştirmedi. Özünü kucakladı. Yani İşçi Partisi'nin programı Kemalist devrimi tamamlamak ve milliyetçi, halkçı, sosyalistleri kucaklayan bir parti olmaktı. Bize hep soruyorlardı. İşçilerin çiftçilerin, esnafın, zanaatkârın ve sanayici tüccarın partisisiniz ama isminiz neden sadece işçi diye. Bizde bir büyüme bekliyorduk. Bu büyümede kucaklayalım hepsini diyorduk ve o büyüme gerçekleşti ve partimiz Vatan Partisi adını aldı. Bu bir yüz değiştirme değil. İşçi partisinin zaten özünde olan bütün vatan toprağına basan kesimleri kucakladık.

 

Yani İşçi Partisi Vatan Partisiyle özüne döndü diyebilir miyiz?

 

Şöyle diyelim; İşçi Partisi fidanken ağaç oldu. Daha da büyüdü.

 

Ülkemizde bir baraj sıkıntısı var. Yapılan anketlerde Vatan Partisi'nin yüzde 8'e kadar çıktığı görülüyor ve barajı geçeceğine de kesin gözle bakılıyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?

Geçen gün Yılmaz Özdil, Eğer baraj olmasa Vatan Partisi'nin alacağı oyu kimse tahmin edemez” dedi. Zaten bu baraj bizim için konmuş. Ama şimdi öyle bir büyüme gerçekleştirdik ki, arkamıza öyle büyük bir rüzgâr aldık ki, biz o rüzgârla o barajı geçeceğiz gibi görünüyor. Yapılan anketlerde de bu çıkıyor. Ama göreceksiniz önümüzde çıkacak anketlerde bir patlama olacak. Bu patlamayı biz görüyoruz, bilgilerini de alıyoruz. Biz barajı geçeceğiz. Çünkü Türkiye'nin ihtiyacı bu, barajı geçmek bir partinin marifeti değil. Vatan Partisi Türkiye'nin ihtiyacını arkasına aldı.

 

HDP'de bu seçimlere bağımsız değil parti olarak giriyor ve onlarında baraja takılma ihtimali var. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?

 

Nedir bir üretim ekonomisine geçecek başka bir parti bu programa sahip değil. Şimdi dikkat edin bir hükümet tasarımı var. Bu tasarımda AKP, CHP, HDP yani PKK hükümet olacaklar. Bunu açık açık söylüyorlar. Zaten AKP ile HDP bir açılımı beraber götürüyordu. Şimdi CHP'de açılımı destekliyor. CHP ‘Biz HDP ile koalisyon yaparız' dedi ve bir AKP - CHP koalisyon tasarısı da sık sık gündeme geliyor. Bunun karşısında bu oyunu bozacak bir tek Vatan Partisi var. Ortada bir oyun var. PKK'yı hükümet ortağı yapan bir plan var. Bu planı bozacağını söyleyen ve bozmaya aday olan parti de Vatan Partisi. Vatan Partisi meclise girdiği zaman bu plan bozulur. Dolayısıyla Türkiye aslında PKK mı, yoksa Vatan Partisi mi bunu oyluyor. Yani bu oylamada da biz her zaman yüksek farkla üstün çıkarız. Onlar yüzde 10 bile alamazlar. Şimdi bizim bütün milletimize bunu anlatmamız lazım. Bu seçimde PKK dostları ve PKK ile hükümet kurmak isteyenlerle, bu planı bozmak isteyen Vatan Partisi iki seçenek olarak giriliyor.

 

AKP'yi yıkmak için AKP'nin karşısındaki CHP veya MHP'de bir birlik olalım söylemi var. Siz bunu nasıl karşılıyorsunuz'

 

Bu görüşte olanlar AKP'yi yıkmıyor ki. AKP'ye koalisyon olan ortağı destekliyorlar. CHP ile AKP'nin önümüzdeki dönem koalisyon ortağı olacağını ve yanlarına da PKK'yı alacakları artık belli oldu. Eğer seçimde belli başarılar elde ederlerse. O zaman bize nasıl böyle bir iddia yöneltiliyor. Yani AKP'nin olmaması için CHP'ye oyları verelim. Bu CHP, AKP ile koalisyon ortaklığı kuracak. Bu CHP, PKK ile ortaklık kuracak. O zaman CHP'ye giden oylar PKK'yı hükümetin içine almaya ve AKP ile kurulacak hükümete gitmiş oluyor. Bu planın karşısında duran Vatan Partisi'dir. Neden çünkü Vatan Partisi'nin programında var bunlar. CHP Kemal Dervişi getirdi zamanında. Kemal Derviş kim? AKP iktidarının yolunu açan adam. AKP iktidarının yolunu açan adam ve AKP ekonomisini yani neoliberal ekonomiyi savunan şahısın bugün CHP'nin ekonomi bakanı olacağı söyleniyor. O zaman CHP'nin AKP'ye karşı olma iddiası ortadan kalkıyor.

 

Söylemleri birbirine yakın zaten…

 

Cumhuriyet Halk Partisi Dersim diyor. AKP de Dersim diyor. Bunların tüm programları aynı. Programları aynıysa nasıl CHP ‘Ben AKP'nin karşısındaki partiyim' diyebiliyor. Hatta şu bakımdan daha da tehlikeli. Cumhuriyet kuran partiye, cumhuriyeti yıkacak projede görev veriyorlar. Toplumda artık bunu biliyor. Ben HDP ile koalisyon hükümeti kuracağım dedikten sonra Cumhuriyet Halk Partisi bütün iddialarını da kaybediyor.

Siz, her ilde çok güçlü isimleri partinin yüzü yaptınız. CHP'nin güçlü olduğu bölgelerde özellikle adaylarınız çok ses getirdi. Vatan Partisi, CHP'nin oylarına talip diyebilir miyiz?

 

Biz AKP'yi yıkacak partiyiz, CHP'yi yıkacak değil. Biz Cumhuriyet Halk Partisi'nin köklerine döndürecek, tekrar Atatürk'ün CHP'si yapacak partiyiz. Bizim başarımız CHP'nin yıkılmasına değil, CHP'nin yeniden doğmasına neden olacak. Çünkü biz 6 ok diyoruz, Atatürk'ün 1930'larda, 1920'lerdeki Cumhuriyet Halk Partisi'ni temsil ediyoruz. Biz Sivas Kongresi'nde kurulan, o partiyiz. Cumhuriyet Halk Partisi tamamen Atatürk çizgisinden koptu ve hatta Atatürk'ü suçlayan bir noktaya geldi. Kılıçdaroğlu, Biz 30'ların CHP'si değiliz” diyor. O zaman sen Atatürk'ün CHP'si değilsin. Çünkü Atatürk'ün en devrimci olduğu dönemdir 1930'lar. Ama onlar 30'lardan hiç hoşlanmıyorlar, sebebi 30'larda Türkiye vatan bütünlüğü için son derece Ortaçağ karşıtı, köktenci uygulamalar yaptı. Onun için hem AKP'nin hedefi 30'lar ve 30'ların Atatürk'ü hem de CHP'nin hedefi. Vatan Partisi AKP saltanatına son verecek. Cumhuriyet Halk Partisi'nde de Vatan Partisi'nin başarısı sonucu büyük bir uyanış olacak. Sonuç olarak Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk'ün CHP'sine dönüş için bir çaba içerisine girecek. Onun için biz CHP'yi yıkan değil, CHP'yi kurtaran parti olacağız.

 

Gençlere bakarken gözlerinizde gurur, umut ışıkları saçılıyor… Bu bakışların anlamı nedir?

 

Gençlere büyük güvenimiz, umudumuz var. Atatürk gençliği bizim umudumuz. Türkiye'nin geleceğinden onlar sayesinde güvendeyiz. Bizim gençlerimizi kendilerine benzetemediler. 1980'lerden beri gençliği bireyci, bencil, çıkarcı, kendi halkıyla ilgisi olmayan bir gençliğe dönüştürmek istediler başaramadılar. Burada Vatan Partisi'nin büyük önemi var. Vatan Partisi'nin gençlik örgütleri, Atatürk gençliğiyiz diyerek çıktılar, barikatları yıka yıka bugünlere geldiler. Onlara baktığımız zaman geleceğimizdeki aydınlıkları, ışıkları görüyoruz. Işıkları görünce de bizim de gözlerimiz ışıldıyor.

 

Kayseri'de size karşı bir ön yargı var. Zaman zaman Sema Karaoğlu da bunu dile getiriyor. Kayseri muhafazakâr bir şehir, bu nedenle olabilir mi bu ön yargı? Siz bunu yıkmak için neler yapıyorsunuz?

 

 Kayseri'nin ismi kayzerden geliyor, yani imparator demek. Meşhur Roma İmparatoru Kayezar'dan geliyor. Kayseri bir imparatorluk şehri, ticaret şehri. Türkiye'de de Kayseri ticareti ile meşhur. Onun için Kayseri Türkiye'nin motor kentlerinden birisi. Biz o ön yargıları kabul etmiyoruz. Kayseri hakkındaki bağnaz, tutucu şeklindeki ön yargıları reddediyoruz. Nerede ticaret varsa, uygarlık varsa ki Kayseri sokaklarında buna çok sık rastlıyoruz. Selçuklu ve Bizans'tan kalan uygarlık buralarda yaşıyor. Böyle bir uygarlık birikimi olan, kentimiz Kayseri kesinlikle tutucu olamaz. Bunu önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Bunlar Türkiye'nin öncü şehirleridir.

 

Kayseri için parti olarak ne gibi projeleriniz var?

 

Bizden başka kimsenin Kayseri için bir projesi yok. Çünkü biz üretim ekonomisine geçeceğiz. Üretim ekonomisine geçerken de büyük sanayiden, orta ve küçük sanayiye kadar o sanayiyi canlandıracağız. Bunu söylediğimde akla nereler geliyor? Kayseri, Antep, Bursa, Denizli gibi Türkiye'nin Anadolu kaplanlarındandır. Kayseri'de biz sanayiyi canlandıracağız. Proje denildiğinde sürekli bir yere yol yapmak, köprü yapmak gibi anlaşılıyor. Bizim projemiz Kayseri'ye bir köprü, bir yol yapmak değil. Biz Kayseri'de yeniden sanayiyi canlandıracağız, tezgâhların çalışmasını sağlayacağız. Kenarda köşede ne alet ne edevat kalmayacak, hepsinin tekrar başına geçeceğiz. Biz bunun ekonomik programını hazırladık. Yerli sanayiyi koruyacağız, destekleyeceğiz ki ithal etmek zorunda kalmayalım. Onun için Vatan Partisi, iktidarında Kayseri Türkiye'nin yıldızlarından olacak.

 

Şu an Türkiye'de sıcak para krizi var. Ekonomik krizi kısa vadede aşmak mümkün mü?

 

  Bu hükümetin bir çıkmasıdır. Sıcak para krizinden kurtarma şansları yok. Çünkü borçlandınız, borçlandınız ve ödeme kabiliyetiniz bu borçları ödemeye yetmiyor. Bu bir ekonomi için iflastır. Zaten kendileri de kasım ayında üst üste yaptıkları açıklamalarda ekonominin iflas ettiğini itiraf ettiler. Onlar son kozlarını oynuyorlar. Deniz bitti onlar için. Onların devri bitti artık. Mecburen üretim ekonomisine geçilecek. Bu borçlanma ekonomisi ile sıcak para diktatörlüğünde Türkiye'nin alacağı büyük bir mesafe kalmadı. İflas ettiler.

>> Devamı Yarın

 

Röportaj: Dilek Bolat