YASEMİN HADİVENT İLE DOBRA DOBRA

20.12.2018 09:42:36

Yasemin Hadivent Sevda Çiçeği ve Hayal ve Gerçek gibi dizilerde rol almış Türk televizyon ve tiyatro oyuncusu. 2005 yılında 2. Türkiye´nin Yıldızları yarışma programında birinci oldu. 2006 Sevda Çiçeğinde Gökhan Özen´le çok iyi uyum sağlayıp büyük çık

Yasemin Hadivent Sevda Çiçeği ve Hayal ve Gerçek gibi dizilerde ismini duyurdu. Kısa zamanda tiyatro ve dizilerin vaz geçilmez ismi olan Hadivent, Son olarak Kayseri´de sevenlerinin karşısına çıktı.

Türk televizyon ve tiyatro oyuncusu Yasemin Hadivent ile özel görüşen gazetemiz muhabiri Memduh Borazan, güzel oyuncu ile röportaj yaptı. Oyunculuk serüvenini dobra dobra anlatan Hadivent, iyi, kötü, zor ve güzel günlerini anlattı. Shakespeare sevdalısı olduğunu söyleyen Yasemin Hadivent, Kayseri´nin pastırması ve sucuğunu da çok sevdiğini söyledi. Muhabirimiz Memduh Borazan´ın sorduğu, Yasemin Hadivent´ın cevapladığı röportaj şöyle:

 

*Yasemin Hadivent Kimdir?

- 6 Haziran 1982 yılında Sofya´da doğdum. Annem Bulgaristan Türklerinden babam ise İran Azeri´si Soyadım Farsça kökenlidir ve ´´yol gösterici, mürşid anlamına´´ gelmektedir.  Babamı dokuz yaşındayken kaybettim. Yurdaer Doğulu bale okullarında bale eğitimi adım fakat çocukken kalbimde oluşan rahatsızlıktan dolayı çok sevdiği baleyi bırakmak  zorunda kalmıştım. Müjdat Gezen Sanat Merkezi´nde tiyatro eğitimi aldım. Oyunculuk kariyerime ilk 2003 yılında Rabia adlı dizide Rum kızı Aliki rolü ile adımını attım. Ardından Plato filmin yapımcılığını üstelendiği Deli Duran adlı bir sit-comda Prenses Cazibe karakterini oynadım. Türkiye´nin Yıldızları adlı oyunculuk yarışmasını birincilikle bitirdim. İlk başrolünü Gökhan Özen ile paylaştığı Sevda Çiçeği dizisinde Fırtına Leyla karakteriyle oynadım. Sevda Çiçeğinden sonra Ruhsar isimli dizinin formatındaki senaryosunu Gani Müjde´nin yazmış olduğu Cem Kılıç ile başrolünü paylaştıkları Hayal ve Gerçek TV dizisinde Hayal´i  oynadım.

 

* Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı, nasıl karar verdiniz?

- Sahne, çocukluk hayaliydi benim için. 6 yaşımı hatırlıyorum. Sonra orta okul dönemimdeki amatör tiyatro çalışmalarımızı. Oyunculuğa merakım çocukluk yıllarıma dayanıyor. Esas karar verişim ise Amerika dönüşü oldu. Kalbimin sesini dinledim. Konservatuar sınavına girmeden önce gerçekten oyuncu olmak istiyor muyum sorusunun cevabını kendime verebilmek için kendimi deneme amaçlı bir yıl akşam okuluna gittim. Sonra doğru yolda olduğumu anladım. Konservatuar sınavına girdim ve çok iyi bir dereceyle kazandım. Sonrası okul dönemi, ardından, çocuk tiyatrosu ve hızla gelişen bir televizyon
dönemi.

/resimler/2018-12/20/0945317854438.jpg  /resimler/2018-12/20/0946169730145.jpg

*Mesleğini biraz anlatabilir misin? Zorlukları, keyifli yanları ve birçok kimsenin bilmediği  yönleriyle nasıl bir meslek oyunculuk?

- Oyunculuk keyifli ve güzel bir meslek ama bir o kadar zor. Hep bir keşif halindesiniz. Oynadığınız her rolün alanına giriyorsunuz, onunla empati kuruyorsunuz, onu ete kemiğe büründüren anlama gayreti olmazsa olmazınız. Onaylamadığınız yanlarını dahi! Hep öğrenmeye açık, kendinizi geliştirmeye açık bir meslek ki okumaz, öğrenmeye hevesli olmaz, üzerine bir şeyler katmazsanız gelişemezsiniz. Bunlar eksik olduğunda da rolünüzü icrada da eksik kalabilirsiniz. En zor yanı çalışma saatleri diyebilirim Bir bölüm 90 dakika olunca o bölümü çekmek, yetiştirmek için insanüstü bir gayret sarf ediliyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir durum yok. Neyse ki yavaş yavaş internet dizileri sayesinde bu durum iyileşecek. Ya süreler azalacak, ya da tamamen iş internete dönecek.

*Rolünüze nasıl hazırlanırsınız. O süreçten biraz bahseder misiniz bize.

- Karakterin köşeleri ve özellikleri belli oluyor zaten. Sonrası karakterle ilgili geniş çapta bir araştırma, verimli bir prova süreci. Sezgilerimle hareket ederim. Araştırmayı yaparken empati de devreye giriyor ve yapmış olduğum ve yapmaya devam ettiğim gözlemler. Sosyal statüsü, bulunduğu çevre, dinlediği müzik tarzı vs. Nasıl yürür, nasıl durur, tepkileri derken esasında her karakteri çıkartma süreci insanın kendi derinlerine de bir yolculuk olmuş oluyor.

*Henüz oynamadığınız ve oynamayı  istediğiniz bir rol var mı?

- Bilenler bilir bir Shakespeare sevdalısıyım. Shakespeare´ın tüm klasiklerinde oynamak isterim. Yalnız bir tane olacak olsa, Hamlet´in Ophelia´sı olsun derim. Bu özel bir durum benim için. Hocalarım iyi bilirler. Bir de rahmetli ustam, hocam Savaş Dinçel´in bir oyunu var. Kitabı ne zaman elime alıp okusam, yıllar önce okuduğumda yaşattığı olağanüstü hissin aynısını yaşar, oynamak için iştahım kabarır.

/resimler/2018-12/20/0947097699923.jpg  /resimler/2018-12/20/0947346919234.jpg

Tiyatro ve dizi oyunculuğu arasında bir fark var mı?

- Bence yok. Sinema, tiyatro, dizi asıl olan hikâyenin doğru anlatımı. Tiyatro da anında reaksiyon alırsınız. Tiyatro da seyirciyle aranızda perde yok, çırılçıplaksınız. Sadece duygularınızı giyinirsiniz. Elbette dizide de duygularınızı yüklersiniz ama seyirciyle aranızda beyaz bir cam vardır. Montaj vardır. Bir de tiyatro da en arkadaki seyircinin dahi duyabileceği biraz daha yüksek bir ses kullanmanız gerekir tek fark bu.

*Bavul oyunu modern insanın bugününe mizahi bir dille bakıyor. Bize oyunu biraz anlatabilir misiniz? Seyirciyi neler bekliyor?

- Oyun bir kadın ve bir erkeğin havaalanında bavullarının karışmasıyla başlıyor. Bavulların karışması benim de başıma gelmiş komik bir olaydır. Neyse, oyuna dönersek çeşitli nedenlerle yaşamdan kopmuş, aşksız iki insanın Bedri Kırçıl (Bekir Aksoy) ve Filiz Kavak´ın (Çiçek Dilligil) bavullarının karışmasıyla komik ve esprili olaylar zinciri başlıyor. Filiz´le bilhassa kadın seyircilerimizin bolca empati yapacağını, Bedri, Can Bora ve Didi´yle de çok eğleneceklerini düşünüyorum. Biz oyunun içinde çok eğleniyoruz  umarım seyircimiz de bizimle birlikte o tadı alır.

*Hobileriniz neler?
- En büyük hobim mesleğim. Yoga, pilates, dans, şarkı söylemek, dalış yapmak, buz pateni, bol bol seyahat etmekte hobilerimdir.

*Son olarak neler söylersiniz?
- Bu röportaj için öncelikle size çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok keyifli ve hoş sohbet oldu. Tüm Kayserililere sevgi ve saygılarımla.

(Röportaj: Memduh BORAZAN)

/resimler/2018-12/20/0952338018720.jpg  /resimler/2018-12/20/0953144270155.jpg



Anahtar Kelimeler: YASEMİN HADİVENT DOBRA DOBRA