Tarih: 21.01.2015 10:51

Kayseri Park AVM`den Karne Hediyesi!

Facebook Twitter Linked-in

Kayseri’nin en prestijli, Orta Anadolu’nun ilk ve en gözde alışveriş ve yaşam merkezi olan Kayseri Park, “Karne Hediyeniz Kayseri Park’tan” adını taşıyan kampanyası kapsamında öğrencileri ve ailelerini birbirinden güzel karne hediyeleriyle ödüllendiriyor. Bedri Ayzet Spor Merkezi sponsorluğunda düzenlenen kampanya kapsamında 20–23 Ocak tarihleri arasında Kayseri Park’ta bulunan mağaza ve standlardan alışveriş yaparak, Kayseri Park Renk Kart’ında en fazla puan biriktiren 38 ziyaretçinin çocuğuna birbirinden güzel karne hediyesi veriliyor. Kayseri Park’ın ziyaretçilerine sunduğu karne hediyesi; 2 haftalık yüzme eğitimi olup, 6 – 15 yaş aralığında ve Çarşamba –Cumartesi ve Pazar günü olacaktır. Yüzme eğitimi, Kadir Has Spor Salonu içerisindeki Beden Terbiyesi eğitmenleri tarafından sağlanacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

KÖTÜ KARNE ÇOCUĞUNUZUN BAŞARISIZ OLDUĞUNU GÖSTERMEZ

Okullar yarıyıl tatiline giriyor. Öğrencilerin, yılın ilk dönemindeki başarısını gösterecek karneleri alacağı gün de kimileri için kâbusa dönüşebiliyor. Kırık notlarla dolu bir karnenin, öğrencinin psikolojisi üzerinde yarattığı olumsuz etki, ailelerin de baskısı ile içinden çıkılmaz bir hale gelebiliyor.

Anne babaların, karnesi kötü olan çocuklarına yükledikleri ruhsal sıkıntılar, onların gelecekteki başarısını da doğrudan etkiliyor. Baskı altındaki çocuk, gelecekte özgüven duygusundan yoksun ve cesaretsiz bir birey olarak yetişiyor.   

Memorial Kayseri Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Psikolog Halise Bölük, yarıyıl tatilinin başlamasına kısa bir süre kala ailelere karne uyarısında bulundu.

Karnesi kötü diye çocuğu başarısızlıkla suçlamayın

Karne döneminde bazı ailelerde yaşanan karne gerginliği, çocuklarda izleri ömür boyu silinmeyecek bazı psikolojik sorunlara yol açabilir. Karnesi kötü olan çocuk kendi içinde bir hesaplaşma yaşarken, bir de ailesinin tutumu ile yıkılabilir. Bu nedenle çocuğa, karnesi kötü olduğu için tembel ya da başarısız sıfatı yüklenmemelidir. Çocuk eğer kendini bu statüde kabul ederse, yaşamı boyunca başarı için herhangi bir çaba göstermeyebilir. Ailenin karneyi değerlendirirken takınacağı tavrın, çocuğun daha sonraki okul başarısını etkileyeceği unutulmamalıdır.

Karne yorumuna iyi notlardan başlayın

Ailelerin kırıklarla dolu karne karşısında öncelikle soğukkanlı ve sakin olması gerekir. Çocuğu suçlamak yerine onu anlamaya çalışmalı, bunun düzeltilebilecek bir sorun olduğunu çocuğa öğütlemelidir. Karne için yapılacak yorumlar, iyi notlardan başlamalıdır. Öncelikle iyi notlar için çocuk tebrik edilmeli, çocuğun başarılı olduğu derslerdeki durumu göz ardı dilmemelidir. Eğer anne baba, eğitim dönemi içinde okul ve öğretmenle yeterince işbirliği yapmışsa, çocuğunun sınıf içindeki seviyesini de değerlendirebilir. Gelecek karne hakkında da yorum sahibi olur. Ancak buna rağmen ailelerin karneyi gördüğünde sinirlenerek olumsuz yorumlarda bulunması yersizdir.

Çocuğunuzun ruhunu okşayın

Çocukların karnesindeki zayıf notlara karşılık, aileler iyimser ve onların ruhunu okşayacak şekilde davranmalıdır. Örneğin, ‘kötü evlat, beceriksiz,  işe yaramaz çocuk, arkadaşını bile geçemedin, ondan yüksek puan alamadın’ gibi sözleri kullanmak çocukların eğitim hayatını olumsuz yönde etkileyerek özgüveninin yok olmasına neden olur.

Çocuğunuza güveninizi gösterin

Çocukların başarısı için ailelerin, öğretmen ve okul yönetimi ile diyalog halinde olması gerekir. Çocuğun başarısı için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğinde, ailelerin öğretmenlerle birlikte karar vermesi önemlidir. Çünkü anne babanın çocuğa yaklaşım tarzı, başarısını önemli ölçüde etkiler. Aile içi ilişkilerin dengeli ve düzenli olması, anne babaların çocuk için iyi bir model oluşturulması, disiplin anlayışı, ilgi ve yaklaşımları çocuğun başarısını olumlu etkiler. Ailelerin çocuklarını yetiştirirken takındıkları tutum; çocuğun gelecekteki hayatında kişiliğini, hayata bakış tarzını ve başarısını belirler. Katı bir disiplin anlayışının olduğu ailelerin çocukları, baskı altında kendilerini ifade etmekte zorlanır. Kendine güven duygusu, cesaret gibi pek çok olumlu özellik baskı altında gelişemez. Bu öğrenciler derslerde bildikleri halde soruları cevaplayamama, sınavlarda fazla stresten gerçek performanslarını ortaya koyamama, anlatım ve ifadede zorlanma, derste yeterince aktif olamama, çekingenlik gibi davranışlar gösterebilir. Bu tip öğrenciler, ailelerinin beklentilerini karşılayamamaktan veya eleştirilerinden çekindikleri için karne stresini yoğun olarak yaşar. Ailenin ilgisi, desteği ve olumlu yaklaşım tarzıyla başarısızlık çözümlenebilir. Çocuklara, ‘sana güveniyorum, sen istersen başarırsın’ şeklinde olumlu ifadeler kullanmak birçok sorunu çözecektir.

Karnesi kötüyse tatilde ona unutturun  

*Karneye ödül veya ceza vermeyin.

*Tatilin, öğrencilerin dinlenmesi ve eğlenmesi için verilen bir zaman dilimi olduğunu unutmayın.

* Öğrenci başarısız olduğu derslerle ilgili yoğun ve yorucu olmayan bir çalışma programı yapılabilir. Her şeyden önce çocuğunuzun bu konuda istekli olmasını sağlayın ve ona zorla ders çalıştırmayın.

* Karnesindeki zayıfları sürekli çocuğa hatırlatıp, herkesin yanında küçük düşürerek tatilini zehir etmeyin. Notları düşük olduğu için her etkinlikten onu mahrum etmek doğru değildir.

*Çocukları, kardeş ve arkadaşlarıyla kesinlikle kıyaslanmayın.

*Tatil zamanını ders çalışarak geçiren çocuklar okuldan tamamen soğuyabilir. Bu dengeyi sağlamak adına onunla karşılıklı iletişime geçin ve düzenli planlama yapın. 

 

Sömestr Tatilini Verimli Geçirmek İçin Öneriler

Yarıyıl tatilinin yaklaşması ile hem öğrencileri hem de anne babaları tatlı bir telaş sardı.

Öğrenciler bir dönemin yorgunluğunu 2 haftalık tatille atmayı planlarken, anne babalar da çocukların tatili sadece oyun oynayarak geçirmelerinden yana endişe içindeler.

Sömestr tatilini çocuğun hem eğlenerek hem de derslerden kopmadan geçirmesi için Acıbadem Kayseri Hastanesi’nden Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul anne babalara şu önerilerde bulundu: ” Yarıyıl tatilinin belli bir plan çerçevesinde kaliteli geçirilmesi mümkündür.

* Yarıyıl tatilinin verimli geçirilmesi için mutlaka tatil programı hazırlanmalıdır. Bu programda ağırlık sosyal aktiviteye ayırılmalı, derslerden kopmamak içinde tekrar planı oluşturulmalıdır.

* Bu dönemde çocuktan okul dönemindeki gibi ders çalışması beklenmemeli, ona dinlenmesi için zaman tanınmalıdır.

* Öğrencilerin bir dönemin yorgunluğunu üzerlerinden atmak için oldukça önemli olan bu tatilin kaliteli geçmesi adına aileler çocuklarıyla beraber zaman geçirmeli, eğlenmelerine izin vermeli, ortak aktiviteler planlamalı, mümkünse yer değiştirerek kısa süreli seyahate çıkılmalıdır.

*Zayıf olan derslerle ilgili konuşulmalı, bunun nasıl çözüleceğine yönelik planlamalar yapılarak, çocuk ikinci yarı yıla hazırlanmalıdır.

*Bunun yanı sıra tatil rehavetini önlemek için mevcut kurallarda değişimler yapılmadan bol kitap okuması ve belli zaman diliminde derslerine zaman ayırması sağlanmalıdır.

*Yarıyıl tatili 15 günde olsa tatil sonrası uyum süreci mutlaka yaşanacaktır. Çocuğun okula uyum sağlayabilmesi adına zaman tanınmalı, hemen okula adapte olması beklenmemelidir.

Okul başarısını çocuğun hayat başarısı gibi görerek sürekli baskı yapan bir anne baba modeli üstlenmek iki taraf içinde yıpratıcı olmaktadır. Bu nedenle çocuğa karşı her dönem ilgili olmak ve planlanmış programın kontrolünü sağlamak hem daha verimli olacaktır hem de baskıcı bir ebeveyn modeli üstlenilmesini önleyecektir. Unutulmaması gereken en önemli nokta çocukların psikolojik ve fizyolojik sağlıklarının her şeyden önemli olduğudur.”

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —