HUKUKA UYGUN OLARAK ELDE EDİLEN SES VEYA GÖRÜNTÜ KAYDI DELİLERİ YASALDIR

6.03.2021 15:22:00

Kayseri Barosu Avukatı Emir Akpınar, uygun olarak elde edilen ses ve görüntü kayıtlarının yasal olduğunu söyleyerek, “Hukuka uygun delil olacak kayıtlar KVKK kanununun dışındadır” dedi.

Hukuka uygun olarak elde edilen deliller konusunda bilgiler veren Kayseri Barosu Avukatı Emir Akpınar, uygun olarak elde edilen ses ve görüntü kayıtlarının yasal olduğunu söyleyerek, “Hukuka uygun delil olacak kayıtlar KVKK kanununun dışındadır” dedi.
Delillerin iyi niyet ile elde edilmesi halinde hukuka aykırılığın ortadan kalkacağını söyleyen Akpınar, “Hukuka aykırı bir şekilde elde edilen delilin, yargılama sürecinde dikkate alınıp alınamayacağı hususu son derece önem arz etmektedir. Bu durum adil yargılama hakkının teminatlarından somut olay adalete uygun yargılanma hakkı çerçevesinde irdelemek gerekmektedir. Anayasanın 36. maddesi mucibince, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak sureti ile herkesin yargı mercileri önünde davacı ve ya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılama hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Anayasanın 38. Maddesinin 6. Fıkrası gereğince kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği de açıkça ortaya konulmuştur. Aynı şekilde 6100 sayılı hukuk muhakemeleri kanununun 189. Maddesinin 2. Fıkrası hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller mahkeme tarafından bir vakanın ispatında dikkate alınmaz hükmünü ihtiva etmektedir. Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yerleşik içtihatıda, bir delil iç hukukta yeterli hukuki temeli bulunmadan ve ya hukuka aykırı bir şekilde baskı, zorlama ve tuzak gibi yargılamayı lekeleyebilecek yöntemlerle elde edilmiş ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinin 1 numaralı fıkrasındaki adile yargılanma standartlarına aykırılık oluşturur şeklindedir. Genel olarak Türk hukukundaki ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin normunda ki hukuka aykırı delil, hukuka uygun delil ayrımı bu şekilde yapılmıştır. Kişinin başka bir şekilde delil elde etme imkanı olmadığı durumlarda ise, tüm bahsedilenlerin yanında şayet eldeki tek delil de hukuka aykırı yolla elde edilmiş ise maddi gerçeğin nasıl ortaya konulacağı sorusu ehemmiyet arz etmektedir. Bu noktada Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise kararında, hukuka aykırı elde edilen delilin iyi niyetle elde edilip edilmeyeceğine bakılması gerektiğini ve delil iyi niyet ile elde edilmişse, hukuka aykırılığı giderilebileceğini vurgulamıştı”
Emir Akpınar, hakaret ve tehdit suçlarında başka şekilde delil elde etme imkanı yoksa, yapılan kayıtların KVKK kanunu dışında kalacağını söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bunun sonucu olarak maddi gerçeğin araştırılması noktasında, bazen delilin iktisap edilme kavramından daha kıymetli kabul edilmiştir. Hak arama hürriyeti ile adil yargılanma ilkeleri ile birlikte değerlendirildiğinde, adaletin tesis edilme noktasında kimi durumlarda hukuka aykırı şekilde ele geçen delillerinde yargı kararında esas alınması gerekebilir. Zira bazı durumlarda somut olay yalnızca eldeki delil ile aydınlatılacak olabilir. Aslında delilin başkaca şekilde elde edilmesinin mümkün olmadığı hallerde maddi gerçeğe ulaşılması zarureti, delilin bu şekilde elde edilmesi durumunda bir hakkın zedelenmesinden daha mühim olabilir. Böyle hallerde esasında delil yalnızca ispat amacı taşımakta ve hakkaniyeti sağlama kaygısı gütmektedir. Nitekim .. yaygın görüşte hakaret, tehdit gibi suçların özellikle mağdur olan kişilerin kendilerine yöneltilen konuşma ve sözleri kayıt altına almalarının caiz olacağı ve bu delillerin yargılamaya esas alınacağı yönündedir. Bu durumda yargı kararlarında bir yeknesaklık durumunun olmamasının yegane sebebi budur. Yargılama makamı, kendine yasalarca tanınan takdir yetisini icaplarına göre adaletin sağlanması adına delillerinde niteliğini ayrıca araştırmalıdır. Hukuka aykırı bazı deliller, bazı hallerde ispat amacıyla kullanılabilecekken bilhassa usule aykırı şekilde ortaya çıkarılan hukuka aykırı bulgular, delil olarak kullanılamayacaktır. KVKK anlamında, somut olaydan hareket edildiği haliyle söyleyecek olursak, özellikle hakaret ve tehdit suçlarında başkaca bir şekilde delil elde etme imkanı olmadığı zaman bu delile başvurulabilecektir ve KVK kanununun konusu dışında kalacaktır.”