Hayatta her çizginin bir anlamı vardır…

2.06.2015 09:47:16

Dövme yaptırmak artık bizim kültürümüzde de tabu olmaktan çıkmaya başladı ve etrafımızda daha fazla dövmeli insan görür olduk. Eskiden sadece gençlerin belirli izlerini gizlemek için yaptırdıkları şekillerden oluşan dövme anlayışımız da gittikçe gelişmeye

Neden dövmecilik?

Doğadan gelen bir şey. Nitekim okul zamanımdan beri çizim yapmaya hep meraklı olmuşumdur. Tasarım ve çizim yapmak konusunda hep bir ilgim olmuştu. Çizim matematiksel bir kavram gibidir, bir noktada sonsuz çizgiyi geçer. Ama iki noktada sadece bir çizgiye tekâmül eder. Benim yaptığım işte sanat aşamasında bu çizgisel faktördü. Aştıkça aştı kendini. Kendini bulduğu nokta ise dövmeydi. Dövme daimi ve kalıcı olan bir şeydir, bu işin daimi sorumluluğunu alarak üstene basarak tekrar söylüyorum daimi sorumluluğunu almak lazım. Ticari getirisinden ziyade bu sorumluluğu alarak yapmak lazım. Nitekim biz bu dövmeyi yapıyoruz ama yaptıran kişide sonsuza kadar kalıyor. Hayat boyu bizi teşkil edecek, bizde onu teşkil edeceğiz. Bende bu sorumlulukların hepsini alarak dövme ile buluştum.

Kendi tasarımın olan çizimler var, bu zor bir iş olsa gerek…

Vesile olduğum yâda önünü açmak isteğim her insana kendini geliştir demişimdir hep hayatım boyunca. Hayatta bir şeye bağlı kalmamak lazım, örneğin bir modeli taşıyıp ta onun üzerinden gitme sürekli üzerine bir şeyler ekle. Siz ona verdikçe oda size verecektir. Örneğin merkezi bir şablonun şemasını aldım, çerçevesini aldım ama içerisini ben doldurdum. Sürekli kendimden, zamanımdan ve uğraşımdan verdim emeğimle karşılığında desinatörlük ve tasarımcılık kazandım.

/resimler/2015-6/2/0956137694595.jpg

Peki, yeterli mi senin için?

Hayır değil elbette, kendimi hala yeterli bulmuyorum. Tamamen matematiksel, bir noktadan sonsuz çizgi geçer belki, dışarıdan baktığınız zaman benim çizgi faktörüm yeterlidir sizin için ama benim için değil. Ben elli yaşına gelince de hep kendimi geliştirme aşamasında olacağım.

Ne kadardır bu işi profesyonel olarak yapıyorsunuz?

12 yıldır bu işle uğraşıyorum, 6 yıldır da profesyonel olarak yapıyorum.

Çok farklı ve sıra dışı isteklerle gelenler oluyor mu?

Bulunduğunuz yere, yaşadığınız toplumun kültürüne göre değişik isteklerle karşılaşıyoruz. İstanbul'da, Antalya'da da çalıştım. Ankara'da dövmeye hiç nail olmayan Çinçin Mahallesi'nde de çalıştım. Çinçin denilince akıla ilk gelen illegal durumlardır. Ama Kayseri üzerinden konuya bakmak gerekirse çok ilginç taleplerle karşılaşmadım. Toplumumuzun genellikle görsel olarak merakları var, biri yaptırıyor diğeri görüyor öyle gelip yaptırıyorlar. İstanbul'da yâda bu işin kendini kültürel olarak aşmış olduğu yerlerde, yaptırdığı dövmenin anlamını biliyor ve anlamlı olan yere yaptırıyor. Boynunun arkasına bir kurdele yaptırıyor, bu kurdeleyi vücudunun her yerine yaptıra bilir aslında. Ama yaşadığı toplumun kültürel durumuna göre de değişiyor. Kayseri'de değil ama İstanbul'da çok ilginç taleplerle gelen müşterilerim oldu.

/resimler/2015-6/2/0956426913976.jpg

Senin dövmelerinin bir anlamı var mı peki?

Hayatta anlamsızlığın bile bir anlamı vardır. Kelime icabında ‘anlamsızlık' dediğiniz zaman bile ona bir anlam katmış oluyorsunuz. Attığınız her çizgide bir anlam vardır. Ama asıl önemli olan, o anlamı teşkil edecek doğru çizgidir. O çizgiyi hangi anlamda attığınızı anlata bilmektir. İnsanın kafasındaki doğasal ve sanatsal kurguyu her hangi bir objeye dökebilmektir. Herhangi bir çizginin de anlamı vardır, kalp ritminden yola çıkarsak eğer çizgi düz gitmeye başlarsa hayatın bittiği anlamına gelir. Örneğin bir nokta neyi ifade eder sözün bittiği yerdir, edebiyatta veya toplumsal telaffuzlarda bir nokta yâda üç noktanın farklı anlamın vardır. İşte bütün bunları sanata dökme ve müşteriye yansıtma çok önemlidir. Burada asıl önemli olan noktada bu. Müşterinin parasını almak en kolay tarafı, ama çizgilere anlam katabilmek en önemlisi. Ben hep bu aşamada çalıştım ve halende çalışıyorum. İşte bunun içinde yürüdüğüm yerde para kazanıyorum. Amaç para kazanmaksa ben parayı böyle kazanıyorum. Ama benim amacım para kazanmak değil. Benim amacım en başta ilk önce kendime daha sonra da etrafımda ki insanlara bulunduğum konumu teşkil edip rehber olabilmek. Parayı kazanmak mutlak şart olabilir ama mutlak şartın altında da her zaman bir niyaz yatar. Bir insanı da insan yapan bu niyazdır işte. Ben bu özveri ile çalışıyorum, aynı özveriyi de müşterime yansıtmaya çalışıyorum.

Bir günün nasıl geçiyor?

İnanın her günümüz farklı isteklerle ve ilginçliklerle dolu. Kayseri'de neredeyse hemen her gün bir düzeltme dövme talebi ile gelen müşterilerimiz var. Örneğin bir tanıdığım vasıtası ile bir müşteri geldi. Koluna baktık beraber bir kalp var, farklı çizgiler var, yaklaşık beş dakika bakmamıza rağmen ne olduğunu çözemedik. Düzeltme dövmeyi çok yapıyorum burada ben. Birileri yapacak, birileri düzeltecek. Bu sistemin bir parçasıdır.

Dövmenin zamanla alışkanlık olduğu söylenir, hep doğru mu?

Bu yoksunluktur, yoksunluk psikolojiden geçer. Tıbbi olarak bir ihtiyaç yâda vücudun gereksinimi olan bir şey değil elbette. Bunda sadece psikolojik olarak şuramda var şuramda yok kavramı vardır. Buda zaten hayatımızın tabiatında vardır. Evimizi, odamızı doldururuz ama illaki hep bir şeyler eksik kalır.

Peki, dövme günah mıdır?

Öncelikle İslam'ın belirli temelleri vardır. Allah'ın kulundan istediği ibadetten şart görevler vardır. Bunlardan biriside namazdır ve namazın direği de abdesttir. İslam'ın direği namaz, namazın direği de abdesttir. Abdest almak tamamen niyetten geçer. Suyun olmadığı yerde abdest toprağa temastan geçer, buda tamamen niyetinizdir sizin. Allah'ü Teâlâ'nın ilk buyurduğu hicaz nedir? Bismillahirrahmanirrahim”, esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adı ile. Allah'ın en sevdiği kulu Peygamber Efendimizin bile 7 cihana rahmet, 7 cihana tek sözüyle merhamet edecek Allah'ın takdirinden dünya nurundan bahsediyor. Allah'ın en sevdiği kulunun bile bir Müslüman'ı gayri Müslim yapmaya hakkı yoktur. Örneğin bizde var, nitekim bu hayatımızın bir döneminde yapılmış. Abdest kabul olmuyorsa biz olması gereken fıtratımızı, olması gereken niyazımızı bırakalım ve ne yapalım gayri belaya devam edelim. Böyle bir şey yok ne diyor, Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adıyla” tövbeni edeceksin yine affını ve rahmetini Allah'ından dileyeceksin. En baştaki soruya verilecek bu cevaptır.

/resimler/2015-6/2/0957209727217.jpg

Yani günah değil mi?

Günahtır, neden çünkü Allah'ın vermiş olduğu belirli şekil ve biçim vardır. Sen daimi olarak belirli şekil ve biçim veriyorsun.  Bu günahtır, çünkü bu beden bize emanettir, emanette olması gerektiği gibi istenecektir. Ama şöyle de bir şey var toplumumuz günaha biraz obsif olarak yakın bakılıyor. Ama bu yaptığım işi ön plana koymak değil. Bir bayanın alnındaki açık nefse sebebiyettir, nefiste zinaya sebebiyettir. Allah'ın yasak koyduğu şartlardan biriside zinadır. İslam dininde biliyorsunuz hep bir teraziden bahsedilir. Osmanlı turalarında bile yazar bu. Bir bayanın başındaki açıklık bir dövmenin günahından on kat daha fazla bir günahtır. Şöyle bir şey var ki toplumumuz sürekli açık olan başı gördüğü için buna alışıyor. Sonra bu günahı benimsemediği için haram olarak kılıyor. Haram kılmakta onun hakkı değildir. Bir Müslüman başka bir Müslüman'a senin abdestin kabul olmuyor diyerek o kişiyi dinden uzaklaştırıyor. Uzaklaştırdığın her insan için vebalin altına giriyor. Bundan dolayısıyla da dinden dışlamış oluyorsunuz. Allah'ın en sevdiği kulunun bile hakkı yok buna. Kendi fikirlerime göre değil, bildiğimiz dini kurallara göre söylüyorum. Ben şimdi size günah değil de diyebilirim, ama söyleyemem çünkü günahtır. Kısacası insan kendini abdestli olduğuna doğru niyet ederse ki abdestin ilk unsuru niyettir Allah'la aranda kalbini temiz görebiliyorsan, kendini temiz ifşa edebiliyorsan sıkıntı yok.

(RÖPORTAJ: BERNA UTAŞ UTANGAN)