GEÇMİŞİNİ UNUTANIN GELECEĞİ DE OLMAZ!

23.05.2016 10:24:09

-Kayseri´nin tanınmış simalarından Muzaffer Elitaş. Kayseri ve Kayserispor sevdalısı. Şehrine, takımına gönül vermiş, ?Ben bu azmimi ve heyecanımı hiçbir zaman kaybetmeyeceğim. Kayseri´nin adını her yerde duyuracağım? diyor. ?Şöhret ya seni değiştirirse?

Biraz okuyucularımıza kendinden bahseder misin?

 

Aslen kayseri doğumluyum. Kayseri´nin yerlisiyim. Ailemin tek çocuğuyum. Babam emekli, annem ev hanımı. 3 tane amcam var ikisi sanatçı. Kayseri´de yıllarca emek vermiş Ahmet Elitaş ve Mehmet Elitaş. O dönemin en elit mekânlarında sahne aldılar. Şu an birisi İstanbul´da diğeri ise Hollanda´da işlerine devam ediyorlar. Lise eğitimimi ve üniversite eğitimim güzel sanatlarda aldım. 2014 mezunuyum, biraz geç kaldım ama. Üç dört sene gecikmeli kazandım.

Ailen Güzel Sanatlar okumana karşı çıktı mı?

Benim ailemde asla öyle bir çerçeve olmadı. Amcalarım zaten sanatçıydı.3 yaşından beri klavye çalıyordum. Onları çalarken de karambole değildi. Çaldığım bütün melodiler bilinirdi. Yetenek varmış, İstiklal Marşı´nı ezbere bilirdim. Bu yeteneği de okul ile taçlandırmam gerekiyordu. Ne iş yaparsak yapalım illaki eğitimini almak lazım. Kısaca eğitim şartta diyebiliriz. Ortaokul eğitimimden sonra babam yönlendirdi zaten Güzel Sanatlar Lisesi için. Hayattaki dönüm noktamdır babam bu kararı ile. O dönemde liseler çok karışıktı. Kavgalar ve gürültüler hiç bitmezdi. Bende hiç kavga taraftarı olmadığım için, babamda beni iyi tanıdığı için yönlendirdi. Yetenek sınavını da çok güzel bir dereceyle kazandım ve bitirdim.

/resimler/2016-5/23/1028071961889.jpg

2014 yılında O Ses Türkiye´ye katılmışsın. Hiçbir jüri üyesi dönüş yapmamış?

Evet, çok büyük tepkiler oldu. Aslında jüri üyeleri de neden dönmediğini bilmiyor. Orada Hadise´nin bir yorumu vardı. Pesler de iyiydi ama tizlerde kaybetti diye. O esnada Özkan Uğur devreye girdi ve hiçbir şey yoktu özür dileriz demesi üzerine Acun Ilıcalı dönüp efendim dedi. Onun üzerine tekrar biz dönecektik ama dönemedik yarışmacıdan özür dileriz dedi.  Athena´da bir karambol olduğunu söyledi. Ebru Gündeş iyi ya da kötü hiçbir yorumda bulunmadı.

Youtube´deki videonun altında binlerce yorum yapmış dinleyiciler?

Evet, çok fazla yorum geldi. Ondan sonra da büyük bir güvensizlik oldu aslında. Çok iyi bir sese dönülmez iken, hiç beklenmedik bir ses dönülebiliyor. Gerçi o yarışmanın seyrine göre de değişiyor. Nasıl derseniz ilk iki aydaki seçmelerde hemen dönüyorlar, kulaklarına hoş gelen bütün seslere. Ama belirli bir kotaları olduğu için oda 50 yarışmacı 10-15 yarışmacı alma hakları kaldığı zaman biraz daha ince eleyip sık dokuyorlar. Ama orada gerçekten çok güzel sesleri de eliyorlar. Acaba daha iyisi var mı? diye.

Yarışmaya katılmaktaki amacın neydi?

Amacım elbette biraz daha geniş bir kitleye hitap etmekti. Kayseri aslında sanat anlamında biraz geride kalmış. Sanatçı çıkartmak anlamında Türkiye´ye. Bir tek Baha var gündemde olan oda gerçekten Kayseri´yi güzel şekilde temsil ediyor ama Baha aslen Ankara´da büyümüş. Kayseri´yi aslında tam manasıyla bilmiyor. Onun dışında Kayseri´nin yerlisi olup, Kayseri´de doğmuş büyümüş ve burada hayatını sürdüren kimse yok. Geçmişe baktığımız zaman Recep Alemdar var ki çok büyük bir ustadır, onun dışında son dönemlerde Metin Işık var, Ahmet Eşkin var. Tarz anlamında farklılıklarımız var benim ki biraz slov fantezi tarzında, onların ki daha çok arabesk. O yüzden şuan Kayseri´de bu işi albüme dökmüş, tarz olarak da tekim ve ben varım.

/resimler/2016-5/23/1029551964041.jpg

Buradaki birçok mekânda sahne alıyorsun ve iyi bir dinleyici kitlen olduğunu düşünüyorum, birkaç gündür seninle ilgili kiminle konuştuysam hep olumlu düşüncelerini dinledim?

Aslında O ses Türkiye´ye tamda bunun için katılmıştım. Yıllardan beri 12-13 senedir profesyonel anlamda sahnelerdeyim ama son 3-4 yıldır da ekip ve orkestra olarak Kayseri´nin en iyi orkestrasıyız. Gerçekten tüm müzisyen arkadaşlarımız iyi ama bağımlılık ve uyum anlamında ben kendi orkestramı tek geçerim. O anlamda da iyi bir isim yaptık. Daha ön plana çıkmak için, daha güzel programlarda yer almak için katıldım. Aslında herkesin birazda amacı bu. Kamerada görünmek, tanınmayı herkes ister. Tabii o niyette vardı. Ben elendim sanki yarışmadan birinci olmuş edasıyla tepkiler aldım.

Evet, o videoyu izlediğimde zaten seyirciler senden ikinci kere parçayı dinlemek istiyor ki hiç alışılmış bir şey değil?

Yarışma tarihinde ki ben 5. yılında katıldım ilk olmuş bu yarışmada. Dönülmeyen, özür dilenen ve ikinci kere parçayı seslendirilmesi istenen.

Belki buda kaderin getirdiği bir çizgidir?                    

Her zaman her şeyin hayırlısını istemişimdir. Belki o gün orda bana dönmüş olsalardı hiçbir şey böyle gelişmeyecekti.

Soyadının sana avantajı ya da dezavantajı var mı?

Soyadımın genelde Kayseri içinde avantajı şu, hem geçmişe baktığımız zaman amcalarımın sanatçı oluşundan dolayı bilenler soruyor. Mehmet Elitaş´ın Ahmet Elitaş´ın nesi oluyorsun diyorlar. Diğer yandan da Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş amcamdır. Aslında babamla kuzenler. Tabii ki bizleri çok sever ve ilişkilerimiz iyidir. Bazen de o yönlü sorular oluyor. Dezavantajını hiç görmedim, inşallah bundan sonra da görmem. Hep avantajlarını gördüm.  Amcam devletimize hizmet ediyor ki bu bizim için büyük bir gurur kaynağıdır.

 

Bu piyasada tutunmak kolay mı?

Bu piyasada tutunmak kolay değil. Önceden sayılı sanatçılar varken, bundan 20 sene öncesine baktığımız zaman sayılı isimler varken Kayseri´de, son 10 yıldır müzik olayı birazcık daha ön plana çıktı. Önceden babalar ben gitar çalıcam, ben müzik yapıcam dediğinizde çok şiddetle karşılıyorlardı. Müzisyenlerin geçmişine baktığınızda bu hep vardır. Şimdiye baktığımızda ise tam tersi. Gitar çalmayı öğrenen sanatçıyım diye ortaya çıkıyor, bağlama çalmayı öğrenen öyle, sesim biraz güzel diyen solistim diye ortaya çıkıyor.

Herhangi bir müzik aleti kullanıyor musun?

Okula gittiğim dönemde kanundu enstrümanım. Ud ile ilgileniyorum çalıyorum. Piyano ve klavye çalıyorum ki asıl enstrümanım klavyedir. Yıllarca guruplara eşlik ettim klavye çalarak, sonra bunlar kısmet oldu.

Albüm yapmaya nasıl karar verdin?

O Ses Türkiye´den sonra albüm teklifini İstanbul´dan aldım. İdo Tatlıses´in eski prodüktörü Firüzanlı teklif getirdi. Onunla bir yola çıktık. Aslında bir parça ve klip çekimi yapacaktık. Sonrasında albüm yapma kararı aldık. Ahmet Elitaş amcamın da desteği ile. Daha sonra albüm 3 parça 2 remix şeklinde bir albüm yaptık. Maxi singel. Karalım adlı parçaya klip çektik, Kral Tv´de 45 gün kadar yayımlandı.

Sosyal medya denilen olgu sanırım sizin işinizde de oldukça etkili?

Elbette öyle. Lakin sosyal medyadaki bu izlenmeler gösteriliyor ama ben gerçek olduğunu düşünmüyorum. 12 milyonlar, 20 milyonlar var ki bunlar imkânsız. Geçmişe baktığımız zaman Youtube´de çok ünlü bir müzik adamının videolarına bakın halen yüz binlerde filan. 6-7 yıl önce yüklenmiş internet sitesine. Çok ünlü bir isim 7 yılda bu kadar izlenme oranını anca yakalamış. Günümüzde 10-15 milyonlar var ki bu şişirilmiş rakamlar tamamen.

Albüm satışların nasıl gidiyor?

Albüm çıkalı yaklaşık 17 ay filan oldu. Sürekli İstanbul´a gidip geliyorum. CD´ler elime ulaşalı 20 gün filan oldu. Daha yeni çıktı yani. Birkaç güne kadar da tüm müzik marketlerde yerini almış olacak.

Gelecekten beklentilerin neler?

Sanat anlamında bu benim içimde kalan bir uhdeydi. Çocukluk yıllarımdan beri hayalimdi bir parça yapmak ve klip çekmek. Allah´ta kısmet etti bunu bana. Bundan sonrasında bunun devamlı olmasını istiyorum. İki ayda bir klip çekip yayımlamak amacım. Adımın silinmemesini, sürekli önlerde kalmayı. Mesleğimiz zaten nankör, bir kere ara verdiğiniz zaman unutulamaya yüz tutarsınız.

Sanıyorum ki bu işler o kadar kolay değil. Hem maddi hem de manevi olarak çok güçlü olmak gerekiyor?

Hem de çok zor. 60-70 bin lira kadar bir harcama yaptım bende. En başından bu ana kadar. Gidiş geliş masraflarını katmıyorum içerisine. Bu işin nabzı, beyni, kalbi İstanbul. Onun içinde bazı şeylerden fedakârlık yapılması lazım. Hiçbir şey kolay olmuyor, ne kadar dışarıdan kolay gibi görünse de öyle değil. Ailem bu konuda yine bana çok destek çıktı. Amcam, kuzenim Fatoş Özşahin hepsi sonsuz destek oldular her konuda. Çünkü hepside olacağına inanıyordu.

Kayserispor için bir besten var sanırım?

Koyu bir Kayserispor taraftarıyım. Küçük yaşlardan beridir babamla beraber bütün maçlarını takip ederdik. Bir süre ara vermek zorunda kaldım ama 2 yıldır da hiç kaçırmadım maçlarını. Bütün idari personel dâhil tanırlar beni. Hepsi çok sever bende hepsini, futbolcularımız dâhil hepsi çok mütevazı insanlar. Bu sene 50. Yılı, 1966´da kuruldu Kayserispor. Öyle olunca bende takımımız için bir marş yazıp sözü ve bestesi her şeyi bana ait ölümsüz bir eser bırakmak istedim. Yazdım, okumasını yaptık hatta Sivasspor maçında çalındı. Ölüm kalım maçımızdı ya düşecektik, ya ligde kalacaktık. Şükürler olsun ki ligde kaldık. Hepimizde çok mutlu olduk bu sonuçtan.

Hangi mekânlarda sahne alıyorsun?

Kayseri´nin birçok mekânında sahne alıyorum. Radiison Blu, Kaşıkla Restoran, Hilton Otel, Ommer Otel, Flamingo, Altıntepe, Burak At Çiftliği, Çapanoğlu ve Fier gibi birçok mekânda sahne aldım. Zamanım oldukça hiçbirini geri çevirmiyorum. 

Dışarıya çıktığında nasıl tepkiler alıyorsun?

Yanıma gelenler fazlasıyla. Özellikle alışveriş merkezlerinde yanıma geliyorlar, yolda yürürken durdurup selfie çekmek istiyorlar. Arkadaşlarımla bir mekâna gittiğimizde içeri girer girmez kafalar bir kalkıyor, birbirlerine söylüyorlar. Bunlar benim için çok mutluluk verici. Gittiğim birçok yerde özel jestlerle karşılaşıyorum. Hepsi beni çok mutlu ediyor. Bu durumun sadece Kayseri´de değil de tüm Türkiye´ye taşımak istiyorum ve amacımda bu.

Hayallerin neler?

10 sene önceki hayalim bir orkestra ile çalışmaktı. 5 sene önceki hayalim bir albümümün çıkmasıydı. Klibimin çekilmesiydi. 5 sene sonra ki hayalim ise büyük konserler vermek. Örneğin Harbiye Açık Hava Tiyatrosu´nda, kendi memleketim Kayseri´de halkımla buluşmak.

Çok şöhret seni değiştirir mi?

Ben asla değişeceğimi düşünmüyorum. Bu birazcıkta kişilik ile ilgili lakin şöyle bir şeyde var ki geçmişini unutanın geleceği de olmaz.

Buradaki belediyelerden teklifler alıyor musun?

Mustafa Çelik Başkanım, Memduh Büyükkılıç, Ahmet Çolakbayrakdar Başkanlarım hepsini çok severim onlarda beni. Birçok programda karşılaşmışlığımız vardır. Elbette hepside ayrı ayrı destek olmuşlardır bana. Ama biliyorsunuz ki ülkemizde maalesef son aylarda fazlasıyla şehit haberleri alıyoruz. Bunun içinde birçok programımızı iptal ettik. Mustafa Çelik Başkanımızın bu konuda sözü var ilerleyen zamanlarda Kayserililer ile bir konser programında buluşacağız. Hepsi de her konuda çok büyük destekler bana.

 

 

Bir gün bütün bunlardan sıkılır mısın?

 

Ben bu azmimi ve heyecanımı hiçbir zaman kaybetmeyeceğim. Kayseri´nin adını her yerde duyuracağım. Allah yazdıysa ilerisi için tüm kanallarda bir gün program yapma şansım olursa Kayseri´nin adını her zaman zikredeceğim, yöremizi güzellikleri ile tanıtacağım amacım bu. Kayseri´nin ismi silinmesin.

Röportaj: Berna Utaş