AKP VE MHP el ele vermeli

24.10.2014 09:58:36

Gazeteci-yazar, şair, fenomen televizyoncu Latif Şimşek, Kitap Fuarı için geldiği Kayseri'de Büyük Kayseri Gazetesi'ne konuştu…

n  Fenomen Gazeteci Latif Şimşek ile seri röportajımız kaldığımız yerden devam ediyor...  Latif Şimşek yine çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Anayasa mutlaka değiştirilmeli diyen Usta Gazeteci, anayasa değiştirilirken de AK Parti; CHP veya HDP ile değil MHP ile birlikte hareket etmeli diyor. Taner Yıldız’ın parti tüzüğü gereği tekrar aday olamamasını da değerlendiren Şimşek, ‘‘Bakan olmak için vekil şartı aranmıyor. Bir dönem de dışardan bakanlık yapar’’ diyerek 2015 Genel Seçimleri sonrası yeni kabine hakkında bilgi verdi. 


Paralel yapı mı, AK Parti mi?

Siz ilk zamanlarda cemaatle hizmet hareketi olarak iş birliği yapabilirsiniz. Cemaatin gücünden faydalanabilirsiniz iktidar olarak. Zaten o dönemde yapılacak başka bir şey yoktu. Cemaat polisi ve yargıyı tamamen sarmıştı. O dönem hükümetin cemaatle ortak hareket etmekten başka yapacak bir şeyi yoktu. Ama sonra hükümet cemaatin gerçek yüzünü görünce Pensilvanya’nın kimler tarafından yönlendirildiğini anlayınca, hükümet milli bir tavır ortaya koydu.  Cemaat konusunda Türkiye’de aklı başında herkesin iktidara destek vermesi lazım. Bakın bu çok önemli. Çünkü AK Parti siyasi bir partidir, geçicidir. Ancak cemaat eğer bir sirayet ederse hangi parti gelirse gelsin ülkenin başına bela olmaya devam eder.

 

AK Parti paralel yapıyla mücadele de nasıl bir yol izlemeli?

Bence AK Parti Milliyetçi Hareket Partisi ile ortak hareket edebilmenin yolunu bulmalı. Çünkü MHP ve AK Parti’nin tabanı %80 oranında aynı hassasiyetleri paylaşan ve birbirine çok yakın iki tabandır. Mecliste MHP ve AK Parti bir güç birliği yapıp Anayasa değişikliğini birlikte geçirebilirlerse Türkiye’nin önünde 100 yıllık bir perspektif açılmış olur. MHP’nin PKK’dan ve açılım sürecinden dolayı ortaya çıkan kaygılarını AK Parti bir şekilde ortadan kaldırabilmelidir. Onlara Türkiye’nin çıkarları üzerinde pazarlık yapmadığını anlatabilmeli. Yani Türkiye’nin geleceği AK Parti ve MHP ittifakına bağlıdır. Eğer bu iki parti belirli konularda ittifak yapabilirse, Anayasa’yı birlikte değiştirecek bir irade ortaya koyabilirlerse Türkiye’nin önü çok daha fazla aydınlanır.

 

MHP’nin, Ak Parti’yle birleşme fikrine pek sıcak bakacağı düşünmüyorum.

MHP hiçbir zaman Fetullah Gülen ile yakınlaşmadı. Çünkü MHP’de 7 tane milletvekili ve genel başkan yardımcısının kasetleriyle ilgili, o aşağılık komployla ilgili kasetlerin altında paralel yapının olduğuna inanan çok önemli bir kitle var. MHP paralel yapıya her zaman mesafeli oldu. Ama paralel yapının operasyonları sırasında iktidar AK Parti olduğu için MHP’de faturayı AK Parti’ye kesti.  MHP, bu konuda bir parça haklıda. Zira olayların üzerinden bir hayli zaman geçmesine rağmen hala MHP’ye yapılan komplonun izlerine ulaşılamadı ve aydınlatılamadı. Bunun sebebi de aslında AK Parti değil yargı ve polise tamamen hâkim olan paralel yapıdır.

 

Melik Gökçek yerel seçimlerde ismi telaffuz edilene kadar Gezi Olayları’nda sessiz kalmayı tercih etti. Eğer ki Melih Gökçek aday gösterilmeseydi Gezicilere destek olma düşüncesi mi vardı?

Gezi olaylarında Melih Gökçek hiçbir zaman çekimser durmadı. Dışarıdan öyle görülebilir ama Melih Gökçek o sıkıntılı zamanda AK Parti’deki bakanlardan daha çok Başbakan’ın yanında yer aldı. Gezi Olayları’nda biliyorsunuz cansiperane bir şekilde olayların karşısında durdu, Başbakan’a en büyük desteği verdi. Televizyon dolaştı. Kendini bile riske atarak Gezicilere en büyük darbelerden birini Melih Gökçek vurdu. Ama paralel yapıyla ilgili duruş sadece Melih Gökçek ile ilgili değil. Birçok isimle ilgiliydi. Ne olduğunu anlamadan kimse müdahil olmak istemedi. Seçimden çok daha önce Melih Gökçek duruşunu sergiledi. İlle de kavga etmek gerekmiyor. Melih Gökçek de geçmişte herkes kadar paralel yapıya yakındı, paralel yapıda en büyük ihaneti Melih Gökçek’e yaptı.

 

 

Melih Gökçek’in gizli ortağı olduğunuz söyleniyor. Bu söylentilerle ilgili neler düşünüyorsunuz?

Ben Beyaz TV’nin kurucu Genel Yayın Yönetmeniyim. Beyaz TV’nin ortaklarının kimler olduğunu ben çok iyi biliyorum. Gizli saklı bir şey de değil bu zaten. Beyaz TV 4-5 ortaklı bir yapıdır. Bu insanlarda Melih Gökçek’i severler. Benimde Melih Bey’le 30 yıllık bir dostluğum vardır. Sadece Osman Gökçek’in Beyaz TV’nin Genel Müdürü olması hasebiyle böyle bir algı oluşmuştur. Melih Gökçek asla Beyaz TV’nin sahibi değildi. Osman Gökçek de orada profesyonel bir şekilde maaşla çalışan biridir.

 

Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan arasında sık sık spekülasyon haberler çıkmakta. Abdullah Gül’de AK Parti’nin temelinin atıldığı şehirden, Kayserili. Ankara’dan bakıldığında Kayseri’de Abdullah Gül ismi ile ilgili yeni bir oluşumdan söz edilebilir mi?

Bir kere Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’ı birbirine düşürerek aradan pasta çıkarmaya çalışan bir grup var. Ama ne Gül ne de Erdoğan bu oyuna geldi. Bu oyuna geleceklerini de zannetmiyorum. Abdullah Gül’de hala AK Parti’nin içerisinde son derece saygı değer ve sevilen bir isimdir. Abdullah Gül AK Parti’de siyaset yapmak istediği sürece siyaset yapar. Buna kimsenin karşı çıkacağını zannetmiyorum. Fakat Gül ve Erdoğan’dan ziyade liderlerin çevrelerindeki çıkar grupları söylentiler çıkarıyor. Yani çıkar grupları, çıkarlarının zarara girdiğini görmeye başladıkları andan itibaren acaba yeni bir oluşum nasıl yaparız da çıkarlarımızı devam ettiririz bunun arayışı içerisinde oluyorlar. Ne Abdullah Gül ne de Tayyip Erdoğan’ın ağzından bir şey duymadıkça bunlara itibar etmemek gerekir. Abdullah Gül en onurlu görevleri yaptı. Bundan sonrada siyasi ikbal uğruna AK Parti’ye darbe vuracak oluşumların içerisinde olacağını asla zannetmiyorum.

 

Recep Tayyip Erdoğan bir konuşmasında gazetecilere, ‘’ Sizi o tasmalarınızdın biz kurtardık’’ demişti. Sizde AK Parti kanadına yakın isimlerdensiniz. Bu söylem bir gazeteci olarak sizin onurunuzu kırmadı mı?

Tayyip Erdoğan doğrudan konuşan bir lider. Sizi tasmalarınızdan kurtardık derken, sizi köpek gibi tasmalarınızdan kurtardık anlamında bir söz ifade etmiyordur, edemez. Tayyip Erdoğan’ın konuşma şeklini hepimiz biliyoruz. O düşüncelerini direk ifade eden, bir dost toplantısında gibi konuşan bir lider. Bu bazılarının hoşuna gider bazılarının gitmez. Bu benin hoşuma gidiyor. Ama orada Tayyip Erdoğan’ın bu sözünden size köpek gibi tasma bağlamışlardı da biz çıkardık anlamı çıkmaz. Aklı başında bir insan böyle bir sözü gazetecilere söylemez. Bu bir benzetmedir. Spontane bir şekilde gelişmiş bir konuşma.

 

Taner Yıldız, AK Parti tüzüğü nedeniyle 2015 seçimlerinde vekil olamayacak. Tekrar devam etmesi mümkün mü, Yıldız’ın da ismi çizilir mi?

Bu konu sadece Taner Yıldız için geçerli değil. Milletvekillerinin %60’dan fazlası aday olamayacak. Parti tüzüğü nedeniyle. Ama o bir daha hiç aday olamayacak anlamına gelmez. Bir yıl ara verdikten sonra tekrar aday olabilir. O bir yıllık süreç içerisinde AK Parti’ye taze kan aşısı yapılacak. Bu siyasal partiler açısından örnek alınması gereken bir durum. Bakan olmak için milletvekili olmak şartı yok; eğer Davutoğlu gerekli görürse vekil olmadan da bakan olabilir.